Wikileaks belgeleri üzerine en anlamlı açıklamayı, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin yapmış.

 

Diyor ki, ‘’Bu belgelerin Amerika’ya rağmen ortaya çıkarıldığına inanmıyorum’’.

 

Doğrusu, ben de inanmıyorum.

 

Koskoca Amerika, bu yazışmalara sahip çıkamayacak kadar acz içindeyse, batsın bu dünya !

 

Amerika denen bu süper güç, para vererek kendine düşman yaratacak kadar korkunç bir ülke.

 

Ya da, destekleriyle büyütüp, zapt edilmez bir hale geldikten sonra kelle alan bir Amerika var karşımızda (bu gerçeğe iki örnek: Saddam ve Bin Ladin).

 

Wikileaks’in açıkladığı belgelerin, AK Parti, Başbakan Erdoğan ve bakanlara yönelik olması dikkat çekici.

 

Demek ki Amerika, artık Türkiye’deki iktidarı desteklemiyor.

 

Benim bu belgelerin açıklamasından çıkaracağım ana fikir budur.

 

Bu arada CHP’nin olağanüstü genel kurul kararı almasının, Wikileaks’in belgeleri açıklamasından hemen sonra gelmesi de, tesadüfün iğne deliğidir.

 

Başbakan Erdoğan, oynanan ya da oynanmak istenen oyunun farkında.

 

Wikileaks’in belgeleri açıklaması sorulduğunda ne demişti Erdoğan, ‘’ Wikileaks eteğindeki tüm taşları döksün, sonra konuşuruz’’.

 

Wikileaks kim?

 

Eteğindeki taşları dökecek olan kim olabilir ki?

 

Burada kişi olarak ifade bulan, Amerika’dır.

 

O Amerika, Başbakan Erdoğan’ı çok kızdırdı.

 

Erdoğan’ın Amerika’ya öfkesi, dinmeyecek bir fırtınaya döndü.

 

Amerika, bu fırtınanın kopacağını biliyordu ve beklediği tepki de buydu.

 

Erdoğan şimdi sert bir manevrayla, seçimleri erkene alabilir.

 

Amerika bu hamleye, yine Wikileaks aracılığıyla yeni belgelerle yanıt verebilir.

 

Bu oyunun sonu ise, karakolda biter, kimse Erdoğan’ı tek bir hamleyle alt edemez, bu Amerika olsa bile !