"Yalnızlığımı biliyorum ama..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan," Faiz meselesini çözmemiz gerekiyor"dedi.

Yalnızlığımı biliyorum ama...
03 Aralık 2016 Cumartesi 16:18 tarihinde eklendi.
Alibeyköy'de Cevahir Biz Haliç Alışveriş Merkezi'nin açılışına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına engelliler haftasını kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Rabb'im zihniyeti engelli olanlardan bizi ve tüm insanlığı korusun" dedi.
 
"FAİZİ ÖNEMLİ BİR SÖMÜRÜ ARACI OLARAK GÖRÜYORUM"
Konuşmasında faizlerin yüksek olduğun belirten Erdoğan, " Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Anlaşamadığımız kurumlar, kişiler olabilir. Çünkü şuanda yatırımcıların oluşturduğu bir mecliste bir aradayız. Bir defa faiz meselesini çözmemiz gerekir. Yalnızlığımı biliyorum. Ama mücadelemi sürdüreceğim. Kararlıyım, çünkü faizi önemli bir sömürü aracı olarak görüyorum. Faizi, emperyalist mantığın en önemli sömürü araçlarından biri olarak görüyorum. Ve faizi, yatırımcıyı köşeye sıkıştırma aracı olarak görüyorum"d iye konuştu.Reel sektör yerine finans sektörünün kazandığını söyleyen Erdoğan, " Şuanda Türkiye'de en yüksek parayı kazanan reel yatırımcı değil, finans sektöründe olanlardır. Mevduat sahiplerinin bankaya yatırdığı parayla vurgunu vuruyor"dedi.
 
BASİRETİ BAĞLI KİMİ İŞ ADAMLARI DERNEKLERİ
Birilerinin 15 Temmuz'da tankla, topla, F-16 ile teslim alamadıkları Türkiye'ye, ekonomik sabotajlarla diz çöktürmeyi amaçladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan," Bu kez borsa, döviz, faiz. Bütün bu manipülasyonlar üzerinden bunu başarmaya çalışıyorlar. Maalesef basireti bağlı kimi iş adamları dernekleri de bu sürece alenen destek oluyorlar. 28 Şubat dahil bu milletin iradesine karşı bütün vesayet girişimlerinde ilk sırada saf tutmuş bir yapıdan başka türlü hareket etmesini beklemek elbette aşırı iyimserlik olur"diye konuştu.
 
HER YERİNİZ ROMAN YAZARI OLSA NE OLUR ?
Eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan , "Şimdi bunların içerisinden olanlardan bir tanesi, enteresan tweetler atıyor. Tweetlerinde ne diyor; 'bak şuanda ağlıyorsunuz'. İşte diyor, '15 Temmuz gecesi, tankların karşısına dizildiniz' , 'şimdi niye ağlıyorsunuz' diyor. Bu da güya, eli kalem tutanlardan. Diğer yandan roman yazarıymış, başarılıymış, şuymuş, buymuş vesaire. Yahu her yeriniz roman yazarı olsa ne olur. Biz hayatı yaşıyoruz. Biz bu millete efendilik değil, hizmetkarlık yapıyoruz. Benim milletim kendisine ihanet eden o alçaklar, o hainler karşısında kendisini vatanı için tankların altına atıyor. Menfaat şebekeleri için değil" diye konuştu.
 
ALANIM EKONOMİ, BİRAZ BİLİRİM
Kendisinden önce konuşan alışveriş merkezinin sahibi Ayşe Cevahir'in alışveriş merkezindeki kiralamaları Türk Lirasıyla yaptıklarını açıklamasına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Altın bizim için değişmez bir ölçüdür. Benim de alanım ekonomi. Biraz bilirim. Fakat döviz bir baskı aracıdır. Karşılığı olmadan basılan bu parayla yüz milyarlarca Dolar birilerine akmaktadır. Mesele bu; bizim bunu çözmemiz lazım. Niçin yastığının altında bu karşılığı olmayan parayı saklayacaksın ? Gelin bu parayı milli paramıza çevirelim. Milli değerlerimize sahip çıkacağız ya. Dem bu dem. Zaman bu zaman. Gelin şu anda Dolarınızı, Avronuzu Türk Lirasına çevirin" diye konuştu.
 
KİMSENİN KARAMSARLIK POMPALAMAYA HAKKI YOK
Rusya, Çin ve İran ile ticarette karşılıklı milli paraların kullanılması konusunda anlaşmaya varıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Tüm milletime sesleniyorum. Yastığının altında ne varsa, gel bunu altına yatır. Gel bunu Türk lirasına yatır. Bununla beraber piyasayı düzenleyelim. Çıkar şebekeleri değil. O zaman millet kazanacak. Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerinde inşa edilmiştir. Hiç kimsenin hele hele iş dünyasını temsil iddiasındaki derneklerin, bu millete karamsarlık pompalamaya hakkı yoktur. Bu ülke gecelik faizlerin yüzde 7 binlere çıktığı günleri yaşadı. Bunu Osmanlı'da da yaptılar. Osmanlı'da yüzde 900'e kadar faizi çıkardılar. Osmanlıyı o şekilde çökertmek istiyorlardı. Vergi gelirlerinin faizleri karşılayamadığı dönemleri de yaşadık. Türkiye memur maaşlarını ödeyememe tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.IMF ile borcumuz yok. Şuanda merkez bankamızın döviz rezervi işlerimiz görüyor. Ama dikkatliyiz. Felaket senaryolarından bahsedenler, o dönem paralarına para katmanın, krizi fırsata çevirmenin mutluluğunu yaşıyordu. Millet gelecek kaygısıyla kıvranırken, bunlar sırça köşklerinde saltanat sürüyordu. Ülkemizde bu dönemler artık bir daha geri gelmemek üzere kapanmıştır. 14 yıldır hayata geçirdiğimiz reformlar, ekonomimizi, krizlere sarsıntılara, hatta 15 Temmuz'da olduğu gibi büyük fırtınalara karşı dirençli hale getirmiştir. Bu millet güçlü, büyük bir millet" şeklinde konuştu.
 
ETKİ GEÇİCİDİR
15 Temmuz'un ertesinde Türk milletinin yastık altı birikimlerini ekonomiyi kazandırmasıyla dalgalanmanın önüne geçtiğini anımsatan Erdoğan, " Ben milletimden bunun devamını bekliyorum. Dünyanın birçok yerinden , birçok lider bu çağrıları yapıyor. Küresel piyasalarda son birkaç aydır yaşanan dalgalanmaların ülkemizdeki etkisi geçicidir. Dünyanın en büyük ekonomileri dahil bu sürecin yansımaları yaşıyor. Ama mesele bunu kısa sürede atlatmak, kısa sürede bundan kurtulmak. Türkiye nasıl 2008 krizini diğer ülkelere göre çok rahat atlatmışsa, İnşallah çok daha kısa sürecek bu çalkantılı dönemi de geride bırakacaktır. Madem kriz operasyonu döviz üzerinden yapılıyor. Öyleyse biz de kullanabileceğimiz her yerde kendi paramızı kullanıp, dövize bağımlılığımız düşürmeliyiz" şeklinde konuştu.