'Yaradandan ötürü' Anayasa’ya girsin

Eski Anayasa Mahkemesi üyesi Prof. Adalı imzasıyla TBMM’ye gönderilen teklifte Anayasa’nın başlangıç bölümünde 'yaratılanı yaratandan ötürü sevmek ve saymak' ifadelerinin kullanılması talep edildi.

Yaradandan ötürü Anayasaya girsin
09 Aralık 2011 Cuma 08:52 tarihinde eklendi.

 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yeni anayasa konusunda üniversitelere yaptığı destek çağrısına ilk yanıt, Turgut Özal Üniversitesi’nden geldi. Eski Anayasa Mahkemesi Üyesi, üniversitenin Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Sacit Adalı imzasıyla TBMM’ye gönderilen teklif taslağında, anayasanın başlangıç bölümünde “Tanrı”ya atıf yapılması dikkati çekti.
 
Vatan gazetesinin haberine göre, Üniversite, yeni anayasada olmasını istedikleri hükümleri gerekçeleriyle birlikte 23 maddede dile getirirken, metinde ayrıca maddeleştirilmemiş genel ilkelere ilişkin öneriler de sıralandı. Teklif taslağında anayasanın başlangıç bölümünde “yaratılanı yaratadan ötürü sevmek ve saymak” ifadelerine yer verilmesinin gerekçesi ve bu durumun “laiklik” ilkesine aykırı olmayacağı özetle şöyle açıklandı:
 
“Turgut Özal Üniversitesi Anayasa Taslağı insan merkezlidir, insanı merkeze alan siyaset ve hukuk ilkelerine dayalı bir sistemi hedefler. Bugüne kadar insan onuru, insan sevgisi, hoşgörü gibi kavramların sadece Batıda mevcut olabileceği dile getiriliyordu. Oysa, bu kavramların tarihi ve sosyolojik derinliğine inilirse, eldeki çalışmayla tarih ve medeniyetimizde telaffuz edilen ve yaşanan kavram ve değerlere yeniden dönüldüğü görülecektir. Yunus Emre’nin yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmemizi salık vermesi veya Şeyh Galip’in insanı zübde-i âlem sayması, onu mükerrem ve muhterem bir varlık olarak değerlendirmeleri, bu özlü sözlerin ortak bir kültürün mahsulü olduğunu göstermektedir... Tanrı kelimesinin dibacelerde yer alması hukuk devleti ve laiklik ilkeleriyle çelişmez. Zira Avrupa’da ve dünyanın değişik ülke anayasalarının önsözünde ya Nominatio Dei ya da İnvocatio Dei şeklinde Tanrı’ya bir atıf söz konusudur. Burada gaye, doğal hukuk aracılığıyla devlet iktidarını mutlak olmaktan çıkarıp ona nisbi bir boyut kazandırmaktır. Bütün varlıklara karşı hoşgörülü davranmayı anlatmak için Yaratan kelimesi bir vurgu olarak kullanılmıştır.”