Yargıtay'dan yeşil kart kararı

Kızı sokakta oyun oynarken yüksekten düşerek başından yaralanan baba Arif A., olay sırasında para bulamadığı ve sosyal güvencesi olmadığı için komşusunun kızıyla aynı yaştaki kızının Yeşil Kartı'nı alarak acil servise gitti ve kızını tedavi ettirdi. 

     
Başkasının Yeşil Kartı'nı kullandığı ortaya çıkan baba ve Yeşil Kartı'nı kullanmasına izin veren komşusu hakkında dava açıldı. 

     
Zile Ağır Ceza Mahkemesi, babanın ''nitelikli dolandırıcılık suçundan'' mahkumiyetine, Yeşil Kartı'nı kullandıran komşusunun ise beraatine karar verdi. 

     
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 15. Ceza Dairesi'nde görüşüldü. 

     

-İlgili yönetmelik ve genelge gerekçe oldu- 

     

Daire, baba hakkında verilen mahkumiyet kararını bozdu, komşusu hakkında verilen beraat kararını da onadı. 

     
Yargıtay 15. Ceza Dairesi'nin kararında, Sağlık Bakanlığı'nın Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği ve Başbakanlığın ilgili genelgesindeki hükümlere yer verildi. 

   
 Bu hükümlerine göre, acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü sağlık kuruluşlarının, acil vakaları, hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edeceği ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız, şartsız gecikmeksizin yapacağı vurgulanan kararda, sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedellerinin kendilerinden talep edilmeyeceği de ifade edildi. 

   
 Somut olayda, baba Arif A'nın, oyun oynarken yüksekten düşerek başından yaralanan kızını, komşusu Yunus M'nin, aynı yaştaki kızının yeşil kartıyla hastane acil servise götürerek tedavisini yaptırdığı belirtildi. 

     
Baba Arif A'nın savunmalarında, olay sırasında para bulamadığını, herhangi bir sosyal güvencesi olmadığını, bu nedenle komşusunun kızına ait yeşil kartı alarak kızını tedavi ettirmek zorunda kaldığını beyan ettiği ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi: 

     
''Sanığın hiçbir sosyal güvencesinin olmaması ve ödeme gücünün bulunmaması nedeniyle kendisinden acil sağlık hizmet bedellerinin alınamayacağı ve bu nedenle herhangi bir zararın söz konusu olamayacağı anlaşılmakla sanığa atılı suçun unsurları bakımından oluşmadığı nazara alınarak beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyetine karar verilmesi bozma nedeni sayılmıştır.''