"Yatırımcılar daha cesur olmalı"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Artık yatırımcıların daha cesur olması lazım. Çünkü arkalarında şehre milyar liralık yatırım yapmış bir hükümet, her fırsatta arkalarında duran bir yönetim var'' dedi.

Yatırımcılar daha cesur olmalı
25 Aralık 2011 Pazar 17:06 tarihinde eklendi.

Bakan Akdağ, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) tarafından, Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "İnovasyona Dayalı Bölgesel Turizm Stratejisi ve Eylem Planı Kapanış Konferansı"nda yaptığı konuşmada, bölgesel kalkınma ajanslarının önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. 
    
Doğu Anadolu Bölgesi'nin rakımının yüksek, kışlarının genellikle ağır geçtiğini anımsatan Akdağ, "Yazların serin geçmesini öteden beri hep bir avantaj olarak bildik ama kış mevsimi, bölgemizde hep bir mahrumiyet olarak karşımızda durdu. Çünkü hepimiz biliyoruz ki eğer bölgede turizmi geliştirebileceksek, kış sporlarına ya da kış turizmine dayalı bir alan olacak. Diğer alanları da güçlendirmek önemli, ama bu ekseni güçlendirmeden diğer alanları güçlendirmek pek mümkün değil" diye konuştu. 
    
Bakan Akdağ, kışın geçmişteki adının mahrumiyet olduğunu belirterek, eskiden köy yollarının kapandığını, hastaların mahsur kaldığını, bir köyden diğerine geçilmesinin bile mümkün olmadığını dile getirdi. 
    
Erzurum'da kar yağışının ardından, buz katmanı oluştuğunu ifade eden Akdağ, şunları kaydetti: 
    
"Hatta eskiden tekerlekli faytonlar, tekerleği kızağa çevirerek yürürlerdi. Neden şehrin belirli yerlerinde faytonun kışın kızakla yürütüldüğü belli gezinti alanlarımız olmasın- Artık kış mevsiminde kar bir çile olmaktan çıktı. Kışın bu şehirde yaşayanlara ya da köyde mahsur kalanlara çile gibi görünen karın nihayetinde, bölgenin tarım ve hayvancılığı açısından ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Yıllarca bu şehirde kış turizmi konuşuldu, ama altyapı olmadığı için bunun gelişmesi mümkün olmadı. Bugün bu altyapıyı büyük ölçüde geliştirmiş durumdayız." 
    
Ulaşım konusunun da ele alındığını, hava, kara ve tren yolunun geliştirildiğini bildiren Akdağ, Ovit Dağı projesi ile kuzeyden güneye ulaşımın biraz daha kolaylaşacağını vurguladı. 
    
Pratik olmak için yatırımcıların yöneticilere ayakları yere basan projeler sunması gerektiğini anlatan Akdağ, taleplerin karşılanma imkanın her zaman sınırsız olmadığını, dengenin tutturulması gerektiğini vurguladı. 
     
-"Organ nakli konusunu yeniden ele aldık"- 
     
Konuşmasında sağlık alanında yapılan çalışmalara da değinen Bakan Akdağ, bakanlığa başladığı yıllarda organ nakliyle ilgili çok konunun tartışıldığını hatırlattı. 
    
Bakan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: 
    
"Bakanlığın da görüştüğümüz bilim adamlarının da vizyonu; 'insanların beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının organlarını bağışlamasını sağlamak ya da kişilerin 'ben organ bağışçısıyım' diye üzerlerinde bir kart bulundurmalarını sağlamaktı.' Bunlar, hepsini çözer gibi lanse edildi. Sonra konuyu bir daha masaya yatırdık. Gördüm ki yıllarca izlenen bu politika yanlışmış. Türkiye'de herkes organ bağışçısı olmayı kabullense bile beyin ölümünün tespiti için bizim altyapımız yetersizdi. Beyin ölümünü tespit edebilmek için yoğun bakım merkezlerinin buna uygun hale gelmesi, personelin eğitilmesi, farkındalık seviyelerinin artırılması gerekiyordu." 
    
Organ nakli konusunda yeni bir strateji geliştirdiklerini belirten Akdağ, "Biz bu konuda çalışmaya, yeni stratejiyi bunun üzerine kurmaya başlayınca Türkiye'de organ nakli neredeyse 10 katına çıktı. Bundan 8-10 sene öncesine kıyasladığımız zaman 10 katı bir nakil yapabiliyoruz. Çünkü beyin ölümünü tespit edebiliyoruz. Tıpkı turizmde de aynı. Turizmin gelişmesi için tur operatörleri ile otel yatırımcılarını birlikte ele almamız gerekiyor" dedi. 
    
Turizmin gelişmesi için bölgedeki yatak kapasitesinin de artırılması gerektiğine işaret eden Akdağ, çok sayıda kişinin aynı anda kayak yapabildiği Konaklı bölgesine, daha fazla yatak yapılmasını önerdi. 
    
Bayburt ilinin bir kalkınma hamlesi içerisinde olduğunu da belirten Akdağ, ağır depremler yaşamasına rağmen Erzincan'ın şehirleşmesinin oldukça iyi tamamlandığını ve gelişmeye hazır bir şehir olduğunu vurguladı. 
     
-Konaklı Kayak Merkezi- 
     
Erzurum'daki Konaklı bölgesinin bir talihsizliği olduğunu da dile getiren Bakan Akdağ, şöyle dedi: 
    
"Bu talihsizliği kısa bir dönem içinde aşacağız. 2000'li yılların başında bu bölgeye sağlanan tahsislerin verilişi şekliyle ilgili yanlışlık yapılmış. Bölgede 6 tane parselasyona turizm tahsisi verilmişti. Ama öyle bir usul ortaya konmuş ki bir ortak parselasyon var. Bir şirket kurulacak, o parselasyona ortak bazı tesisler yapılacak, ondan sonra yatırımcılar konaklama tesisleri yapacak. O şirket kurulmayınca, o iş öyle kaldı. Daha sonra parsel sahipleri ile Kültür ve Turizm Bakanlığı davalık hale geldi. Karşılıklı davalaşmalardan sonra araya bizler girdik. Bu tahsisle ilgili problemlerin bazıları çözüldü, yakında diğerleri de çözülür." 
    
Ortaklık kültünün geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Akdağ, "Sermayelerin birleştirilip, ortaklık kültürünün geliştirilmesi gerekiyor. Bölgede geçmişte yapılan ortaklıklardaki bazı başarısızlıkların, bölgedeki bu husustaki cesaretini kırmıştır. Ama artık yatırımcıların daha cesur olması lazım. Çünkü arkalarında, şehre milyar liralık yatırım yapmış bir hükümet, her fırsatta arkalarında duran bir yönetim var" dedi. 
    
Technopolis Grup Türkiye Direktörü Şirin Elçi de bölgenin turizminin geliştirilmesi için hazırlanan eylem planında tüm paydaşların katılımının sağlandığını belirterek, eğitim konusunu da ele aldıklarını kaydetti. 
    
Mevcut kaynakların kullanımı, bölge anlayışı üzerine bir strateji ve eylem planı hazırladıklarını vurgulayan Elçi, "Çalışmamız kapsayıcı, geniş katılımlı oldu. Girişimciliğe odaklandık. Katma değeri yüksek ürünleri göz önünde bulundurduk" dedi. 
    
Konferansın ardından Bakan Akdağ ve beraberindekiler, Konaklı Kayak Merkezi'nde incelemelerde bulundu. 
    
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası'nda, Ekonomi Meslek Kuruluşları Temsilcileri ile düzenlenen toplantıya da katılan Akdağ, burada yaptığı konuşmada, ortaklaşa iş yapma anlayışının geliştirilmesi ve markalar oluşturulması gerektiğini belirterek, "Neden şehirlerin birbirinden farklı özellikleri var- Neden şehirlerin bazıları önde gidiyor, bazılar biraz geride kalıyor-' Bunları uzun uzadıya konuşmamız gerekiyor" dedi.