Yazarlar

Kadir Çelik
Yes ofsayt, No Ali Taran !

Eskilerde, ne televizyon vardı ne de bol eğlence yeri.

Tek vakit geçirme aracı radyoydu.

Sinemaya gitmek ise, başlı başına bir olaydı.

Filmlere rağbet o kadar yoğundu ki, senaryolar bile setlerde yazılırdı.

Sonra Türk sineması ani bir fren yaptı ve ağır yara aldı.

Yıllarca derin uykuda, horlaya horlaya uyudu sinemamız.

Kimi oyuncular, seks filmlerinde, askerlerin, abazanların seksüel dünyalarına hizmet etti.

Ve sonunda, Türk sineması uykudan uyandı.

Yılda, yüze yakın film çekiliyor artık.

‘’No Ofsayt’’ işte o filmlerden biri.

Senaryoyu yazan  ve yöneten, reklam dünyasının başarılı ismi Ali Taran.

Ali Taran ismi bende hep, yeniliklerin, aykırılıkların başarılı ürünlerinin imalatçısı izlenimi verir.

İşte, bu duygularla ‘’No Ofsayt’’a gittim.

21.30 suaresine geç kaldım, koştura koştura nefes nefese sinemaya vardığımda telaş edilecek bir durum olmadığı anladım.

‘’No Ofsayt’’ın gösterimine ayrılan salon bomboştu.

Rica ettik, bizim için film bobinlerini döndürmeye başladılar.

‘’Olamaz’’ dedim içimden, yanımdaki arkadaşım ise, bu zulme dayanamamış uykuya dalmıştı bile.

Ben inat ettim ve sonuna kadar izledim.

Üzüldüm, çünkü; Ali Taran’ın bende bıraktığı efekt bu olamazdı.

İzlediğim, sinema değildi, , üniversitelerin sinema bölümünün birinci sınıf öğrencileri bile bu kadar kötüsünü yapamazlardı.

Ali Taran, film değil, reklam çekmiş.

Sinema, kurgudur, Ali Taran ne yazık ki bunu bilmiyor ya da bilmezden gelmiş.

Ve ortaya fiyasko bir iş çıkmış.

Ben Ali Taran’ın yerinde olsam, ‘’No Ofsayt’’ın tüm kopyalarını toplatırım.

‘’No Ofsayt’’ üniversitelerde, bir filmde neler olmamalıyı göstermek adına bir başyapıt olabilir.

Ama asla, sinema sanatının bir değeri olamaz.

 

Paylaş :