'Yün Bebek' gösterimde

49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında oyuncularının tamamı kadın olan ''Yün Bebek'' filminin ilk gösterimi yapıldı.

Yün Bebek gösterimde
08 Ekim 2012 Pazartesi 19:47 tarihinde eklendi, 1.224 kez okundu.

 

Atatürk Kültür Merkezinde yapılan gösterime film ekibi ve filmde rol alan oyuncular ile sinema oyuncuları Suna Yıldızoğlu, Cihat Tamer ve Engin Çağlar da katıldı. 
     
Gösterimin ardından film ekibinin ve oyuncuların katıldığı söyleşi gerçekleştirildi. Yapımcı Gürhan Ötün, tüm oyuncuların gönüllü olarak yer aldığı filmi 30 bin lira gibi küçük bir bütçeyle tamamladıklarını söyledi. 
     
Mersin Sinema Derneği ve Arslanköylü Kadınlar Tiyatrosu'nun ortak çalışması olan Yün Bebek'in ocak ile mart ayları arasında eksi 20 dereceyi bulan soğuk havalarda çekildiğini belirten Ötün, ''Kar yağışı çekimler boyunca neredeyse hiç durmadı. Oyuncu kadrosu ve film ekibinden donma tehlikesi geçirenler oldu. Toros Dağları'nda bu zorlu doğa koşullarına karşı koyarak çekimleri tamamladık'' dedi. 
     
Filmin ikinci yönetmeni Yasin Korkmaz ise film ekibinin projeye başlarken gerçek hikayeyi en doğal hali ile anlatmayı planladığını kaydederek, ''Bu nedenle oyuncular, o bölgede yaşayan kadınlar arasından seçildi. Filmde, o insanların gerçek hayatlarında bulunmayan hiçbir şeye yer verilmedi. Hikayeye sinemasal ögeler de eklenmedi. Konu en doğal haliyle anlatılmaya çalışıldı. Bu nedenle film konusu, oyunculuğu ve tekniği ile gerçeğe sadık kalmış oldu'' diye konuştu. 
     
     -Filmin konusu- 
     
     
Mersin'in Arsalanköy beldesinde çekilen Yün Bebek filmini Ümmiye Koçak yazdı ve yönetti. Toroslar'da yaşayan Yörük kadınlarının yaşamını konu edinen filmin oyuncu kadrosunu Arslanköylü Kadınlar Tiyatrosu üyeleri ve bölgede yaşayan köylü kadınlar oluşturdu. Filmde Anadolu kadının gözünden, kadına uygulanan fiziksel ve sözlü şiddeti anlatıyor. 
     
Yün Bebek filmi, Toroslar'ın zirvesinde yaşayan Yörük kızı Elif'in hikayesini anlatıyor. Elif'in hayatı babaannesi ve dağlar arasına sıkışıp kalmıştır. Babaannesinin kendisine ve annesine yaptığı baskı, hayatlarını mutsuz bir hale getirir. Elif'in annesi Hatice ise gün boyu yemek, temizlik, odun toplama, süt sağma işlerinin yanında bir de kaynanasının hakaretleriyle boğuşur.