Zeytincilikte yeni dönem

Zeytincilikle ilgili mevzuatın, günün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde güncellediği ve eşdeğer zeytin bahçesi tesis etme şartıyla kamu yararı olan stratejik bazı yatırımlar için esneklik sağlandığı bildirildi.

Zeytincilikte yeni dönem
04 Nisan 2012 Çarşamba 17:02 tarihinde eklendi, 2.012 kez okundu.

 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Bakanlıkça uygulamada yaşanan sorunlara çözüm bulmak amacıyla ve ülke ekonomisine de katkıda bulunmak suretiyle zeytinlik alanları daraltmamak şartıyla, ''Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelikte'' değişiklik yapıldığı belirtildi. 
     
Söz konusu yönetmelik değişikliği ile zeytincilikle ilgili uygulamada karşılaşılan belirsizliklere son verilerek, ''küçük işletme'' ve ''zeytinlik saha'' tanımına açıklık getirildiği ifade edilen açıklamada, buna göre tarımsal faaliyette bulunan ve yılda 50'den daha az kişi istihdam eden işletmelerin ''küçük işletme'', orman sınırları dışında zeytin yetiştirmeye elverişli en az 25 dekarlık alanların da ''zeytinlik saha'' olarak belirlendiği kaydedildi. 
     
Zeytin sahalarıyla ilgili yönetmelik değişikliğinin, aynı zamanda ''zeytinlik sahaların daraltılamayacağı hükmünü'' koruyacak bir uygulamayı da yürürlüğe koyduğu belirtilen açıklamada, değişiklik yapılan yönetmeliğin ilgili maddesine göre işletmelerin faaliyetlerini sürdürmek için kullanacağı sahalara karşılık, dikim tekniklerine uygun olarak eşdeğer ağaç sayısı ve büyüklükte il ya da ilçe müdürlüğünce uygun görülecek alanda zeytin bahçesi tesis etmek zorunda olacağı bildirildi. 
     
Yönetmelik değişikliği tarımsal ve ekonomik kalkınmayı teşvik edecek- 
     
Yönetmelik değişikliğinin tarımsal ve ekonomik kalkınmayı teşvik edeceğine işaret edilen açıklamada şunlar kaydedildi: 
     
''Ayrıca, yönetmelik değişikliği talepte bulunan işletmeye zeytin alanlarında işlem yapmasına izin verilebilmesi için üç şart taşımasını öngörüyor. Buna göre, işletmenin yapacağı faaliyetle ilgili alternatif alan bulunmadığını belgelemesi, olumlu ÇED raporu alması ve Bakanlık Enstitüleri veya üniversiteler tarafından zeytin ağaçlarının gelişimine zarar vermeyeceğinin belirlenmesi durumunda, bazı yatırımların yapılmasına izin verilebilecek. Bu şartlara ilave olarak işletmenin, eşdeğer ağaç sayısı ve alanda zeytin bahçesi tesis etmesi zorunlu olacak. 
     
Böylelikle hem mevcut üretim yapılan zeytinlik sahaların daralmasını önlenmiş olacak, hem de ülkemiz açısından stratejik önem taşıyan ve alternatif üretim sahaları bulunamayan madencilik, petrol, doğal gaz, enerji ve kamu yararı kararı alınmış diğer faaliyetlerin sürdürülmesine imkan sağlanmış olacak.'' 
     
Neden yeni düzenlemeye gidildi-- 
     
Açıklamaya göre, Türkiye'de zeytincilikle ilgili yasal düzenleme ilk defa 1939 yılında yapıldı. Orman arazileri üzerindeki yabani zeytinlerin ıslahını sağlamak ve atıl durumdaki zeytinciliğe elverişli hazine arazilerinde zeytin dikimini sağlamak amacıyla ''Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'', günümüze kadar çeşitli yönetmelik değişiklikleri ile yürürlükte kaldı. En son 1996 tarihli ''Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğe'' göre uygulanan kanun hükümleri, o günün koşullarında ekonomik gelişimi teşvik ederken, uygulamadan kaynaklanan yorumlar nedeniyle günümüz koşullarında tarımsal ve ekonomik kalkınmanın önünde engel olmaya başladı. 
     
Söz konusu yönetmeliğin ilgili maddesinde yer alan ''Zeytinlik sahalarına en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası ve küçük ölçekli tarımsal işletmeler haricinde herhangi bir tesis ve işletme yapılamayacağına dair'' hükmü, uygulamada birçok aksaklığa neden oldu. Bu mevzuat ile getirilen sınırlamayı aşabilmek için, zeytin ağaçlarının kesildiği, çeşitli şekillerde zarar verildiği ve idari para cezaları ödenmek suretiyle mevzuat yasağının geçersiz hale getirildiği tespit edildi. Dolayısıyla zeytinliklere çok fazla zarar veren ve geri dönüşü olmayan durumlar oluştu. 
     
Türkiye zeytin üretiminde dünya ikincisi- 
     
Tarımsal ürünler içinde önemli bir yeri olan zeytinciliğe 2005'ten tarihinden beri verilen destekler devam ediyor. Türkiye, dünya sofralık zeytin üretiminde ikinci, yağlık zeytin ve zeytinyağı üretiminde ise dördüncü sırada bulunuyor. 
     
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın zeytinciliğe verdiği sertifikalı fidan desteklemeleri zeytin varlığı ve üretiminde büyük artışlar sağladı. Son 10 yılda 600 bin ton olan toplam zeytin üretimi, 2011 yılında yüzde 192-lik artış ile 1 milyon 750 bin tona, 65 bin ton olan zeytinyağı üretimi ise yüzde 194'lük artış ile 191 bin tona çıktı. Bu artışlar Türkiye'yi, dünya sofralık zeytin üretiminde ikinci, yağlık zeytin ve zeytinyağı üretiminde ise dördüncü sıraya taşıdı. 
     
Üretimde yaşanan bu yükselişte, zeytin ağaç sayısı ve üretim alanlarındaki artışın da büyük payı oldu. 2002 yılında 600 bin hektar olan zeytin alanları yüzde 38 artarak 830 bin hektara, zeytin ağacı sayısı ise yüzde 63 yükselişle 99 milyondan 161 milyon bin adede ulaştı. 
     
Üretime paralel olarak ihracatta da artışlar kaydedildi. 10 yıl önce sofralık zeytin ihracatı 36 bin tonla 31 milyon dolar iken, 2011 yılında 71 bin tonla 125 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2002 yılında 46 milyon dolar olan zeytinyağı ihracatı ise 2011'de 51 milyon 90 bin dolara çıktı.