Zil sesi öğrencileri hırçınlaştırıyor

ULUDAĞ Üniversitesi (UÜ) Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanlığı Doç.Dr. Mızrap Bulunuz, okullardaki zil seslerinin öğrencileri hırçınlaştırdığını söyledi.

Zil sesi öğrencileri hırçınlaştırıyor
05 Eylül 2015 Cumartesi 11:51 tarihinde eklendi.
ULUDAĞ Üniversitesi (UÜ) Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanlığı Doç.Dr. Mızrap Bulunuz, okullardaki zil seslerinin öğrencileri hırçınlaştırdığını söyledi. Teneffüse çıkma, sınıfa giriş ve öğretmenlerin gelişi olmak üzere 3 zil çaldığını belirten Doç.Dr. Bulunmaz, "Günde bir okulda 21 kez zil çalıyor demektir. Bazı okullar çeşitli müziklerle zil sesleriniz süslemeye çalışıyor. Fakat tam tersi olan, çocukların gürültücü davranışlarını tetikleyici ziller de var. Ben çocukların 'Gangnam Steyle' dansıyla teneffüse çıktıklarını gördüm. Çocuklar gerçekten bağıra çağıra çıkıyor. Bazı zil sesleri öğrencileri hırçınlaştırıyor. Zil yerine ışıklı uyarı sistemi veya derslerin başlama ve bitiş saatlerini gösteren çizelge uygulaması getirilmeli" dedi.
 
UÜ Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde 'Okulda Gürültü Kirliliği, Nedenleri, Etkileri ve Kontrol Edilmesi' konulu toplantı yapıldı. Toplantıda konuşan UÜ Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanlığı Doç.Dr. Mızrap Bulunuz, gürültü kirliliğine sebep olan etkenleri anlattı. Ookullarda gün içerisinde çalan zil sayısının en az 21 olduğuna dikkat çeken Bulunuz, şöyle dedi:
 
"Okullarımızda her tenefüste öğrenciler için, dışarı çıkma, ders girişi ve öğretmenler zili olmak üzere kez zil çalıyor. Buda bir okulda 21 zilin çalması demektir.  Bazı okullar zil seslerini çeşitli müziklerle süslemeye çalışıyor. Bunun yanı sıra çocukların gürültücü davranışlarını tetikleyici zillerde var. Ben çocukların gangnam steyle dansıyla teneffüse bağırıp çağırarak dışarı çıktıklarını gördüm. Bazı zil sesleri öğrencileri hırçınlaştırıyor. Öğrenci ve öğretmenler, koridorda, iç mekanı nasıl kullanmaları gerektiğini, orada gürültünün nasıl yankılanacağından haberdar değiller. Çocukların iç mekanları nasıl kullanacaklarının öğretilmesi gerekiyor. Zil yerine ışıklı uyarı sistemi veya derslerin başlama ve bitiş saatlerini gösteren çizelge uygulaması getirilmeli. Bu bazı devlet ve özel okullarda denendi ve başarılı olundu.
 
"GÜRÜLTÜYE MARUZ KALAN ÖĞRENCİLERDE İŞİTME KAYIPLARI"
 
Türkiye'deki okullarda yapılan araştırmalarda okullarda gürültü kirliliğinin yüksek olduğunu ifade eden Bulunuz, Çocukların çıkardığı 70 desibel sesin elektrik süpürgesinin sesiyle eşdeğer olduğunu belirterek, "Teneffüslerdeyse 80-90 desibele çıkan bu ses bir matkapla eşdeğerdir. Böylelikle yüksek oranda gürültüye maruz kalan öğrenciler işitme kayıpları yaşıyor. Öğrencilerin dersi anlama, derse motive olma algılarını düşüyor" dedi. 
 
Türkiye'de okullardaki zillerin kaldırılması gerektiğini ifade eden Bulunuz, Avrupa ve Amerika'da okullarda bu uygulamasının olmadığına dikkat çekti. Türkiye'de bazı özel ve devlet okullarında zillerin kaldırıldığını belirten Doç.Dr.Bulunuz, zilin okullardaki en büyük gürültü kaynağı olduğuna dikkat çekti. 
 
UZMANLARDA UYARDI 
 
UÜ Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Doç.Dr.Ali Yurdun Orbak, ses ölçümlerinde 40 desibelin 50 desibele çıktığında bu sesin gürültü sayılmaya başladığını söyledi. Doç.Dr. Orbak, "80 desibel üstü insan duyularını rahatsız etmeye başlıyor. Şu anda ülkemizde teneffüslerle birlikte 85 desibel ses ortaya çıkıyor. Bu bir insanın bir hafta içerisinde maruz kalacağı maksimum maksimum değer. 90-95 desibele çıktığında artık kulaklarınızın zarar görmemesi için kulaklıklar kullanmanız gerekiyor"dedi. Doç.Dr.Orbak, gürültülerin hem öğrenciler kadar öğretmenler üzerinde de etkili olduğuna dikkat çekti. 
 
UÜ Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Doç. Dr. Ömer Afşın Özmen, gürültünün çocukların zihin ve çalışmaları üzerinde yavaşlatıcı ve olumsuz etkileri olduğunu belirtti. Gürültüye maruz kalan öğrencilerin okuduklarını anlamadıklarını belirten Doç.Dr. Özmen, şöyle dedi:
 
"Anlasalar bile öğrendiklerini hafızaya almada çok ciddi eksiklikler oluyor. İlkokulda gürültü yerlerde okuma- yazma öğrenme seviyesi gecikiyor. Çocuk öğretmenin anlattığını duymazsa sinirli davranışlar sergileyebiliyor. Bu da stres ve baş ağrısına sebep oluyor. Öğretmenler gürültülü ortamlarda ders anlatmak için sesleri ile ilgili problemlerle karşılaşabiliyor. Gürültü çok yüksek seviyelere ulaşırsa işitme üzerinde kişide kalıcı hasarlar bırakabiliyor."