Vatan Gazetesi'nden Uğur Koçbaş'ın haberine göre: Osmanlı vatandaşı Ermeniler'in torunlarının ABD'de "İncirlik dedelerimizin yasadışı el konulan toprakları üzerine kuruldu" iddiasıyla açtığı tazminat davasında ABD Dışişleri'nin Türkiye'ye, "Davaya savunma gönderin" diye diplomatik nota gönderdiği ortaya çıktı. Buna rağmen savunma yapmayan Türkiye, 100 milyon dolar tazminatla karşı karşıya...
ERMENLİLER İNCİRLİK'İ İSTİYOR
Osmanlı döneminde yaşayan Dikran Efendi ile Kalina Hatun isimli Ermeniler'in yakınlarının, ABD'de İncirlik Üssü'nün kurulduğu arazinin bir kısmının kendilerine ait olduğu iddiasıyla açtığı davada kritik bir gelişme yaşandı. İncirlik'in yüzde 3.671'i üzerinde hak iddia eden 3 Ermeni'nin California Federal Mahkemesi'nde açtığı davada ABD Dışişleri'nin bir diplomatik nota ile Ankara'yı uyarmasına rağmen savunma göndermeyen Türkiye'nin "sorumluluklarını yerine getirmediği için gıyabında mahkum" (default) ilan edilmesi tehlikesi belirdi.
Dava dosyasına göre Alex Bakalian, Anais Harotunian ve Rita Mahdessian tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Ziraat Bankası ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası aleyhinde açılan davada davacı taraf, 1915 yılında el konularak Ziraat Bankası'na devredildiğini iddia ettikleri 4 parça arazi ve evlerinin toplam büyüklüğünün 496 dönüm olduğunu ve bu toprakların şu an tamamının İncirlik Üssü içerisinde kaldığını ileri sürüyor.
Davacı Ermeniler'in bunun karşılığında istediği miktar ise arazi ve apartmanlar için 63.9 milyon dolar. Buna ek olarak arazinin ABD ordusuna kiralanmış olması nedeniyle şimdiye dek elde edilen kira gelirlerinden pay ve geriye dönük faiz de talep ediliyor. Tüm bunlar bir araya getirildiğinde Türkiye'ye mahkemeden yaklaşık 100 milyon dolarlık bir fatura çıkarılıyor.
Avukat önerisi
ABD vatandaşı olan Ermeni asıllı davacılar, söz konusu arazinin ABD tarafından üs olarak kullanılması ve İncirlik üssünde Pizza Hut, Taco Bell gibi Amerikan firmalarının faaliyet göstermesi amacıyla California Federal Mahkemesi'ne dava açabilme imkanı bulmuş ve mahkeme de gerekçeleri ciddi görerek davalı taraflardan savunma alınmasına karar verdi. Bu talep Lahey Konvansiyonu aracılığıyla Türkiye devletine Mart ayında bir resmi yazışma ile iletildi. Ancak Türkiye, güvenlik ve devlet sırlarını içeren gizlilik gerekçesiyle bu talebi reddetti. Bu kez davacılar 14 Nisan tarihinde ABD Dışişleri'ne başvurarak Türkiye'den diplomatik yollarla savunma talep edilmesini istedi. Nitekim 20 Haziran tarihinde Amerikan Dışişleri Bakanlığı, Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla gönderdiği CONS 11-01208 dosya numaralı diplomatik notada Türkiye'den davaya savunma göndermesini resmen talep etti. Notada, "ABD yasalarına göre davalı taraf olarak savunma vermek zorundasınız. Size ABD'de bir avukat tutmanızı öneriyoruz. Bu konuda ABD Dışişleri yardımcı olmaya hazırdır. 60 gün içinde savunma göndermezseniz mahkemeden 'default' kararı çıkma ihtimali bulunuyor" denildi.
Bankalar ciddiye aldı
ABD Federal Mahkemeleri, "default" kararını savunma vermesi istenen kişinin mahkemeye gelmemesi ya da savunmasını göndermemesi durumunda veriyor. Hukukçuların "hükmen mağlubiyet" olarak tanımladıkları bu karar verildiği an, davalı tarafın dava süresince bir daha hiçbir şekilde duruşmalara müdahil olma şansı kalmıyor. Bu durumda da mahkeme genellikle suçlanan kişinin suçunu kabul ettiğini varsayarak kararını davalı tarafı haklı bularak veriyor. ABD'nin verdiği bu notanın üzerinden 70 günden fazla süre geçmesine rağmen Türkiye'nin savunma göndermemesi nedeniyle davacılar mahkemeye "default" başvurusu yaptı ve kararın birkaç gün içinde çıkması bekleniyor. 1915-1923 yılları arasında davaya konu olan mülkleri sahiplenen Ziraat Bankası ile 1923'ten sonra devredilen Merkez Bankası ise durumun ciddiyetinin farkına vararak Amerika'daki bir hukuk firmasıyla anlaştı ve mahkemeden savunma vermek için 19 Eylül'e kadar süre istedi. Talep kabul edildi.
İşte İncirlik'teki araziler
Dava dosyasına eklenen haritada Google Earth üzerinden konulan bu görüntü yer alıyor. İncirlik üssünün güneydoğu kısmında yer alan 4 parça toprağın üzeri boyanmış şekilde gösteriliyor. Üzerinde hak iddia edilen arazinin İncirlik Üssü'nün %3.671'ine karşılık geldiği belirtiliyor. Karşılığında istenen 69 milyon dolarlık tazminat bedelinin ise ABD ordu dökümalarında yer alan ve İncirlik üssünün değerinin kayıtlı olduğu belgeden alınan veri ile hesaplandığına vurgu yapılıyor. Dosyada ayrıca Osmanlı vatandaşı Ermeniler'in pasaport örneği ve Osmanlı arşivinden alınmış tapu bilgileri de var.