''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalara ilişkin açılan davanın tutuklu sanığı gazeteci Ahmet Şık, ''Hiçbir kurum, kuruluş ya da kişiden talimat alarak haber yapmadım. Yapacağım bir haberden de herhangi bir kurum, kuruluş ya da kişinin müdahalesiyle vazgeçmedim'' dedi.
Çağlayan'daki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada savunmasına, "Kitabımı yanımda getirmedim, patlar belki" diye başlayan Ahmet Şık, dostunun da düşmanının da kendisini iyi tanıdığını belirterek, "Meslek ahlakını önemseyen ve gerçeğin peşindeki bir gazeteci olduğum için buradayım" dedi.
Ahmet Şık, meslek hayatında 20 yılı geride bıraktığını kaydederek, savunmasını şöyle sürdürdü:
"İstisnasız gerçek ve doğru biçimde hepsini yazdım. Hiçbir kurum, kuruluş ya da kişiden talimat alarak haber yapmadım. Yapacağım bir haberden de herhangi bir kurum, kuruluş ya da kişinin müdahalesiyle vazgeçmedim. Bu prensipten hiç ayrılmadım. Bu nedenle yargısız infazlarda öldürülenler için 'çatışmada ölü ele geçirilen teröristler' demedim. İşkence mağdurlarını görmezden gelmezlik etmedim. Gözaltında kaybedilenlerin 'örgüt kamplarına gittiği' yalanına ortak olmadım. 'Meçhul' denen faillerin devletin tetikçisi olduğu gerçeğini de gizlemedim. Devletin kanla doldurduğu havuzda kulaç atıp kendime gazeteci de demedim. Tanık olduklarımı, demokrasi havarisi kılığına girmiş kimileri gibi bugün değil, yaşandığı dönemde yazdım. Askerler ya da polislerden gelen andıçları, yani önüne her konanı yazan bir gazeteci hiç olmadım. Anlayacağınız, ne iktidar sözcüsü, ne polis muhbiri, ne de Mehmetçik gazeteci oldum. Tutuklanana kadar da öyle yapıyordum."
İddianamede hakkındaki suçlamaların hepsini reddeden Ahmet Şık, şöyle devam etti:
-Savcı Öz, 'dokundu ve yandı'-
Ahmet Şık, gözaltına alındığında Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e hitaben, "Ben savcıyı uyarmıştım, ona, 'dokunan yanar' demiştim, anlamak istemedi. Dokundu ve yandı" diye konuştu.
Kitabı "İmamın Ordusu" ile ilgili örgütsel doküman olduğu iddiasında bulunan polis inceleme tutanağının kendisinin bir örgütsel doküman olduğunu öne süren Şık, "O örgütü bulmak isteyen bir cesaretli savcı varsa eğer, bizzat kitabım İmamın Ordusu yol gösterici olacaktır" dedi.
Ahmet Şık'ın savunmasını tamamlamasının ardından duruşma, sanık Hanefi Avcı'nın savunmasıyla devam ediyor.