Operasyon nedeniyle gittiği Paris'teki EXPO toplantısında konuşturulmayacağını iddia eden Kocaoğlu, 7,5 yıldır kendisiyle pinpon topu gibi oynandığını, kendisine kapısını kapatan, yüzünü ekşiten genel müdürler olduğunu savundu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye yönelik düzenlenen operasyonla ilgili olarak, Bu dönem allem, kallem oldu. Ya bakan ya vali konuşacaktı. Orada olsam da o kürsüye çıkmayacaktım. Ben konuşmayacaktım, konuşturulmayacaktım. Dört ülkenin belediye başkanı konuştu. Kendini anlattı. Kalksın bir yetkili 'konuşturulacaktı' desin, asacağım kendimi nam olsun diye” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye yönelik düzenlenen operasyonla ilgili olarak, “Bizi teftiş etmek için gönderilen vergi denetmenlerinin stajyer olduğundan bile şüpheliyim. Kurdun sürüye daldığı gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne daldılar” dedi. Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Torbalı ilçesinde 13,5 milyon liralık yatırımla gerçekleştireceği 146 kilometrelik kanalizasyon şebekesinin temel atma törenine katıldı.
Törende yaptığı konuşmada, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra ilk 2 sene boyunca günde 2 saat uykuyla yaşadığını, her şeyden önce İzmir'i öğrenmeye çalıştığını belirten Kocaoğlu, çalışmalarında daima bir matematik öğretmeninin söylediği “Yapamam deme, yapan senden üstün değildir” sözünü düstur edindiğini kaydetti. Ak Parti iktidarını sürekli olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinden siyaset yürütmekle suçlayan Kocaoğlu, “İktidar partisinin önce 2009 yerel seçimlerini, İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinden yürütmeye çalıştığını ancak İzmirlilerin bu oyuna gelmeyerek, kentin 28 ilçesinde CHP'li belediye başkanlarını seçtiğini” dile getirdi.
Kocaoğlu, bu yıl yapılan genel seçimler öncesinde ise İzmir büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerine yönelik operasyon düzenlendiğini hatırlatarak, bu operasyon sırasında EXPO organizasyonu için Paris'e niyet mektubu götürmeye hazırlandığını ancak operasyon olunca İzmir'de kaldıklarını hatırlatarak, benzer şekilde bir kaç gün önce de 60 kişilik bir heyetle EXPO adaylık sunumu için Paris'te bulundukları sırada ikinci kez operasyon düzenlendiğini ve sunuma katılamadan ilk uçakla İzmir'e dönmek zorunda kaldığını kaydetti.
'DENETMENLERİN STAJYER OLDUĞUNDAN BİLE ŞÜPHELİYİM'
Bu operasyonda, Özel Kalem Müdürü Levent İşler'in, kendisine kapalı zarf verdiği için “göz hapsine” alındığını, dün de serbest bırakıldığını savunan Kocaoğlu, şöyle konuştu: “Herkese evrak kapalı zarfla gider. Savcının gönderdiği evrağı mübaşir okuyarak mı başsavcıya götürüyor? Bunun bir tek anlamı var. 'Kapıya dayandım, son kapıya geldim, seni istiyorum' diyor. Savcı konuşmaz, dosya hazırlar. Salı sabahı operasyon oldu. Çarşamba günü savcı röportaj veriyor. Adalet sadece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına, siyasilere bürokratlara lazım değil. İsim benzerliğinden dolayı götürülen çiftçiye, albaya da lazım. Adalet mülkün temelidir. Şimdi diyorlar ki, 'zamanlama iyi olmadı'; zamanlaması değil, bu operasyon kökten yanlış. Nereden bakarsan bak yanlış. 'Neden gocunuyorsun' diyorlar. Gocunmuyorum. Bugüne kadar bir müfettiş raporuna dayanarak operasyon yapılıp da hangi belge toplandı. Topladınız götürdünüz, ne buldunuz? Biz soruşturmaya karşı değiliz. Yasaları da biliyoruz. Çete statüsüne sokularak özel yetkili savcılarla yapılan haksız eyleme karşıyız. Adaletin çiğnenmesine karşıyız. Biz inceleme yapılmasına karşı değiliz. Bizi teftiş etmek için gönderilen vergi denetmenlerinin stajyer olduğundan bile şüpheliyim. Kurdun sürüye dalması gibi İzmir Büyükşehir Belediyesine daldılar.”
'PARİS'TE KONUŞTURULMAYACAKTIM'
Operasyon nedeniyle EXPO sunumana katılamadığını ancak orada kalsa bile zaten kent adına konuşturulmayacağını ileri süren Kocaoğlu, “Bu dönem allem, kallem oldu. Ya bakan ya vali konuşacaktı. Orada olsam da o kürsüye çıkmayacaktım. Ben konuşmayacaktım, konuşturulmayacaktım. Dört ülkenin belediye başkanı konuştu. Kendini anlattı. Kalksın bir yetkili 'konuşturulacaktı' desin, asacağım kendimi nam olsun diye” ifadelerini kullandı.
Kenti kalkındırmak için çalıştığını ancak 7,5 yıldır kendisiyle pinpon topu gibi oynandığını, kendisine kapısını kapatan, yüzünü ekşiten genel müdürler olduğunu savunan Kocaoğlu, “Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'yı telefonla arıyorum. Konuşamadım. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım, ben vatan haini miyim? Benim telefonuma neden çıkmıyorsun? Sen kimsin?” dedi. Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi projelerinin hayata geçirilmemesi için çeşitli engeller çıkarıldığını da öne sürerek, yaptıkları bir yol çalışmasında 35 metrelik yolun Yeni Girne'ye bağlanacağını ancak karayollarının bağlantı bölümünü barikatla kapattığını iddia etti.
Türkiye'de hiçbir kurum ve kuruluşun İzmir Büyükşehir Belediyesi kadar lime lime aranmadığını savunan Kocaoğlu, düzenlenen ikinci operasyonda tutuklanan evrak memurları ve sendikacıların iddianame beklemeden serbest bırakılmasını istedi.
'HAKSIZLIKLARI BUNDAN SONRA ANINDA PAYLAŞACAĞIM'
Kocaoğlu, bugünden itibaren kendisine yapılan bir haksızlığın, İzmirlilere yapılan bir haksızlık olacağını ve bu nedenle yapılacak haksızlıkları bundan sonra kentliyle anında paylaşacağını savunarak, şunları söyledi: “7,5 senedir sineye çekiyorum ama daha çekmeyeceğim. Sanıyorlar ki, Aziz Kocaoğlu mücadele etmeyi bilmiyor. Biz hayatın bütün zorlu yollarından geçtik. Biz haklıyız, doğruyuz, çalışkanız, onurluyuz şerefliyiz. Veremeyecek hesabımız yok olmadı. Zaten bulsaydınız kaç defa kullanmıştınız. Başkalarıyla karıştırmayın beni. Biz vatanın bölünmez bütünlüğünden yanayız. Bana çete muamelesi yapamazsınız. Suyu bulandırıyorlar. İzmir'in sevecen insanlarının, adalet talebini tüm dünyaya, Türkiye'ye haykırıyorum. Adalet istiyorum. Kendim için değil, ülkem için adalet istiyorum.”
Temel atma törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, CHP İzmir milletvekilleri Alaaddin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Erdal Aksünger ve Aytun Çıray da katıldı.