Ataklı, 28 Şubat döneminde Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu’nun dönemin Turizm Bakanı Bahattin Yücel’i baskıyla istifa ettirdiklerini öne sürdü.
Bu açıklama üzerine Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, canlı yayına bağlanarak iddialara çok sert cevap verdi.
Dönemin Turizm Bakanı Bahattin Yücel, yazılı bir açıklama yaparak “Ertuğrul Özkök en suçsuz insandır” dedi ve Ataklı’nın iddialarını kesin bir dille yalanladı.
İşte o açıklama:
"Turizm Bakanlığı görevimden çekildiğim 13 Haziran 1997 günü açıkladığım gerekçe ile birkaç gün sonra hükümetin istifa kararını dönemin Cumhurbaşkanına sunarken, merhum Başbakan Erbakan’ın öne sürdüğü “ülkedeki gerginlik” ifadeleri örtüşmektedir.
Bakanlık görevini bırakmamın programda öne sürülen, hakkımda bir dosya bulunduğu iddiasıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Sayın Ataklı ’nın aktardığını öğrendiğim gelişme ise istifa ettiğim tarihten 1,5 ay öncesine dayanmaktadır. Ataklı ’nın Mayıs 1997 nin ilk günlerinde bir dosya bulunduğuna ilişkin anlattıkları üzerine, aynı gün geç saatlerde Sayın Mutlu ve ertesi gün Sayın Özkök ile bu konuyu ayrıntılı olarak görüştüm.
Mutlu; böyle bir belge ya da dosyanın varlığını bilmediğini ve bir baskının asla söz konusu olamayacağını ifade etti.
Ertesi sabah Hürriyet Gazetesi GYM Sayın Özkök’e telefonla ulaştığımda; konuyu ilk kez benden duyduğunu ve çok şaşırdığını belirtti. Sayın Ertuğrul ÖZKÖK kaynaklı, bir şantaj ya da en küçük bir ima bile söz konusu olmamıştır.
Aynı gün doğrudan ilgisi olmasa da Sabah Gazetesinin eski sahibi Sayın Dinç Bilgin ile Sayın Ataklı’nın evinde buluştuk.Böyle bir gelişmeden haberi olmadığını kesin bir dille ifade etti.
Sayın Ataklı’ nın belirttiği konuya ilişkin görüşmelerin ardından, üyesi bulunduğum hükümet aleyhine muhalefetin verdiği gensoru benim de katıldığım oturumda red edildi.
28 Şubat adı verilen gelişmelerin üzerinden 15 yıl, aktif siyaseti bırakmamın üzerinden yaklaşık 13 yıl sonra adımın baskılar karşısında yılgınlığa düşüldüğü izlenimi verecek biçimde kamuoyuna taşınmasından üzüntü duyuyorum.
Her namuslu insan gibi sivil siyasetçilerin de hiçbir baskı ve tehdit karşısında sindirilemeyeceğine olan inancımı sürdüreceğimi, ifade etmek isterim."