2010 yılındaki gelişmeleri konu alan raporun Türkiye bölümünün özetinde, ülkede bazı insan hakları ve kötü muamelelerle ilgili raporlar bulunduğu, "güvenlik güçlerince yasadışı öldürme vakalarına rastlandığı" ve bu konudaki tutuklama ve adli takip sayısının, olayların sayısıyla karşılaştırıldığında az olduğu ifade edildi.
"Davaların aşırı derece uzun sürdüğü" belirtilen raporda, ifade özgürlüğünün, Anayasa ve pek çok yasa kullanılarak kısıtlandığı ileri sürüldü.
Basın özgürlüğünün yıl içinde "gerilediği" ifade edilen raporda, internet özgürlüğüne yönelik de sınırlamalar bulunduğu ve mahkeme kararlarıyla sık sık internet sitelerine erişimin engellendiği kaydedildi.
Namus cinayetleri ve tecavüz de dahil olmak üzere kadınlara yönelik şiddetin "büyük çaplı sorun olmaya devam ettiği" ifade edilen raporda, çocuk evliliğinin yasaklayıcı yasalara rağmen sürdüğüne dikkati çekildi.
Raporda, 2010 yılında bazı olumlu gelişmelerin de olduğu, Türkiye'deki Siyasi Partiler Yasası'nın Kürtçe de dahil olmak üzere Türkçe dışında diğer dillerde seçim kampanyası yapılmasına imkan verecek şekilde değiştirildiği anımsatıldı.
Geçen yıl, Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan değişikliklerden olumlu olarak bahsedilen raporda, Anayasa değişiklik paketinin de referandumdan geçtiği hatırlatılarak, düzenlemenin içeriğine değinildi.