Trabzonspor eski teknik direktörü Mustafa Reşit Akçay, antrenörlerden şapkadan tavşan çıkartılmasının istendiğini, bunu başaramadıklarında da bedel ödediklerini söyledi.
Kendisinin de ülkenin futbol sisteminin karşılığında bir bedel ödediğini belirten Akçay, bordo-mavili camiaya da önemli uyarılarda bulundu: "Bana göre beyaz Trabzonsporluların Trabzonspor’a bakışı, işleyişine müdahil olma şekli ve onu yönlendirme biçimi, onu ele alma biçimi bunların hepsi değişmek zorunda."
Geçen yıl mayıs ayında geldiği Trabzonspor’daki görevinden geçtiğimiz haftaki 4-2’lik Akhisar Belediyespor mağlubiyetinin ardından ayrılan Akçay, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Trabzon Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
Aldığı karardan dolayı üzgün olduğunu ama umutsuz olmadığını belirten Akçay, "1985 yılında başlayan antrenörlük hayatımda ideallerimin zirvesi gibi düşündüğüm Trabzonspor Teknik Direktörlüğü bugün avuçlarımın arasından kayıp gitti. İnsan umudunu yitirdikçe her şeyini kaybedecektir. Savaşçı birisi de böyle yapmaz. İşimi yaparken profesyonelce davranmaktan daha çok sevgi kökenli çalıştım." ifadeleri kullandı.
Kendisinin Trabzonspor’daki misyonun bir uzantısı olduğunu anlatan başarılı teknik adam, sözlerine şöyle devam etti: "Bizden önce de birileri kendi değerlerine saygı duyarak çalışmalar yaptı. Biz bir ilk değiliz sadece devamıyız.
Bugünden sonra işlerin nasıl gideceğini bilemeyiz ama bizden bir takım yardımlar istenirse yardıma hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz. Bundan sonra umarım Trabzonspor camiası başarılı olur. Bu aşamadan sonra takımımız için dua edeceğiz, elimizden başka bir şey gelmez. Başkanımıza, futbolculara ve teknik kadromuza teşekkür ediyorum."
Akçay, Akhisar Belediyespor maçında alınan mağlubiyetin dolmakta olan bardağı taşırdığını vurgulayarak, "Başkaları için bilemem ama müsabakanın sonucu belki de benim bardağımdaki suyun taşmasına neden olmuş olabilir.
Sonuçta bir iş yapıyorsunuz ve 9 aydır bir alanda bulunuyorsunuz. Yöneticinizle ve başkanınızla karşı karşıya geldiğiniz oluyor. Bazen oyuncularla da oluyor ve bunlar bir birikim oluyor. Birikenler iş yaparken sizin futbola bakış açınızla çevrenizdeki insanların futbola bakış açısındaki farktan doğuyor. Kararım sadece son maça bakılarak alınmış bir karar değil ama birikmiş olanların son hareketi olarak değerlendirilebilir." ifadelerini kullandı.
Akçay, bir gazetecinin, ‘Yönetim size verdiği vaatleri yerine getirdi mi?’ şeklindeki soruya ise şöyle cevap verdi: “Vaatlerin ne kadarının yerine getirildiği ile ilgili kulübün şartlarından dolayı tartışma yaratacak şekilde bir yüzde vermek istemiyorum.
Ancak orada bulunan insanların elinden gelenin en iyisini yaptıklarını düşünüyorum. Yerel basın, ulusal basının bir kısmı, taraftarımız, yönetim herkes takımın çift santraforla oynanması gerektiğini düşünüyordu. Ben de hayır takımın bir gücü var, takım savunmasında beklenen seviyenin üzerine henüz ulaşamadığımızı söyleyerek kendi anlayışımı uygulamaya çalıştım.
Ancak basından gelen baskılar o kadar şiddetli olmaya başladı ki artık kendimi yalnız ve yanlış yapan birisi olarak hissetmeye başladım. Buna devam edersem kendimi Trabzonspor'a zarar veren birisi gibi görmeye başladım. Bir eylem yapılması gerekiyordu. Bunun sonucunu da kendi evimizde kaybederek gördük. Çok üzgünüm.”
“ÜLKENİN FUTBOL SİSTEMİ KARŞILIĞINDA BEDEL ÖDÜYORUM”
Kendisinin bir antrenör ve eylem adam olduğunu ifade eden Mustafa Akçay, "Ve siz sözleşmenizde sizin görmediğiniz bir yazı türü ile şapkadan tavşan çıkartmak zorunda olduğunuz yazılmıştır. Siz okuyamasanız da bunu gazeteciler, yöneticiler, taraftarınız, toplumunuz bunu size hatırlatır. Sözleşmenizde böyle bir yazı vardır ama siz o yazıyı görmensiniz.
Şapkadan tavşan çıkartacaksın. Eğer çıkaramazsınız bu ülkede bedel ödersiniz. Ben bu ülkenin futbol sisteminin karşılığında bir bedel ödüyorum. Ama anahtarı bende olan ve kendi açtığım kutuda yaptıklarımı sorgulamak zorundayım. Neden bunlarla karşılaştım, neden bu bedeli ödedim, ya da ödemek zorunda kaldım, ya da böyle bir karar almak zorunda kaldım. Eğer akıllı bir adamsanız bunun bir değerlendirmesini yapacaksınız. Biz de bunu yapacağız, hem de acımasızca." diye konuştu.
Görev süresince bilerek kulübünü zarar vermediğinin altını çizen Akçay, vermişse de bunun sehven olabileceğini vurguladı. Akçay, herhangi bir zarar vermişse de kulüpten özür diledi. Trabzonspor’un şehir için önemine dikkat çeken deneyimli teknik adam, şu uyarıda bulundu: "Ben Trabzonspor’un bu şehir için çok önemli bir kulüp olduğunu bunun hala farkında olmadığımız, kaybettikten sonra bunun farkına varacağımızı ama çok geleceğini söylemek isterim. İnşaallah böyle bir şey söylemeseydim ama söylemek zorundayım."
“BEYAZ TRABZONSPORLULARIN BAKIŞI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Camiaya bütünleşme tavsiyesinde bulunan Mustafa Akçay, ‘beyaz Trabzonsporlular’ dediği kişilere de ilginç bir göndermede bulunda: “Camia bütünleşmeli, oradaki teknik adamlara, mevcut teknik adamlara güvenmeli, yardım etmeli, oyuncularımızı değersizleştirmedin, bakın; bugün yabancı oyuncularını piyasaya çıkartıyorsunuz ve hiç kimse talip olmuyor.
Sarar’dan gömlek almışsınız gidip Taşbaşı’nda satmaya kalkıyorsunuz, Bu hiç doğru değil. Ve biz bunu kendi nefsimizin tatmini için yapıyoruz. Bugün bana göre beyaz Trabzonsporluların Trabzonspor’a bakışı, işleyişine müdahil olma şekli ve onu yönlendirme biçimi, olu ele alma biçimi bunların hepsi değişmek zorunda. Bence beyaz Trabzonsporluların Trabzonspor’a bakışı ve yönlendirilmesinin yeniden gözden geçirilmesi gerekir.”
“TÜRK GÖMLEĞİ BOL GELDİ AMA AVRUPA GÖMLEĞİ OTURDU GALİBA”
Akçay, ‘Trabzonspor gömleğinin kendinize büyük geldiğini düşünüyor musunuz?’ şeklindeki soruya da üzerindeki gömleği göstererek ironik bir cevap verdi: “Türk gömleği bol geldi. Şu gömlek Avrupa gömlektir. Sanki oturdu demi Avrupa gömlek.
Yerli malı kullanmayı seviyorum ama sanki bu gömlek de iyi oturdu he. Ben bu ülkede futbolun, futbolu bilen başkanlar yani futbolu iyi anlayan, bunu iyi yorumlayan ve Türk oyuncuları iyi yetiştirdiğimi, iyi alt yapı eğitimi vererek geliştirdiğimiz oyuncularla yine büyük zaferlerin kazanılacağına inanan birisiyim.”
Trabzonspor’dan ayrılmasının ardından birçok kulüpten teklif aldığını da belirten Akçay, ancak bunları kabul etmediğini söyledi. Sezon sonuna kadar bir takım çalıştırmaya düşünmediğini dile getiren Akçay, bu süreçte kendini geliştirme adına Avrupa’da bazı çalışmaları katılacağının bilgisini verdi.