"Bittin sen namert Joe!"

Can Dündar, Başbakan'ı tiye aldı. WSJ muhabirine örnek gösterdi ve ''akıllı ol'' dedi

Bittin sen namert Joe!
03 Temmuz 2012 Salı 09:26 tarihinde eklendi.

 

Wall Street Journal'ın Türk jetinin Suriye hava sahasında düşürldüğünü iddia eden haberi ilginç bir medya polemiğini de tetiklemiş oldu. Başbakan Erdoğan'ın gazeteye ağır suçlamalar yöneltmesi ve Uludere haberinden sonra WSJ ile ikinci kez karşı karşıya gelmesi Can Dündar'ın da ilgisi çekmiş....
 
Milliyet yazarı Can Dündar, Başbakan'ın Wall Street Journal'a yaptığı suçlamaları tiye aldığı yazısında uçak Suriye hava sahasında vuruldu diyen muhabire seslendi. "Bittin sen “Namert Joe”!" başlıklı yazısında Türkiye'de medya üzerinde kurulan baskı ortamını anlatan Dündar "Nihayet hiddetimiz yatağından taştı, okyanusu aştı..." dedi. Hayli mizahi bir anlatımla Başbakan'ı tiye alan Dündar, WSJ muhabirine Milliyet'in Nuray Mert'i kovmasını örnek gösterdi ve "akıllı ol" dedi.
 
İşte Dündar'ın yazısındaki ilgili bölüm:
 
Nihayet hiddetimiz yatağından taştı, okyanusu aştı ve içerde fırçalayacak gazete kalmaması, Başbakanımızın öfkesini “dışarıya açtı”.
Erdoğan, Amerika’nın etkili gazetesi Wall Street Journal’a haddini bildirirken foyasını da meydana çıkarttı:
“Bu gazete bir siyasi hareket adına hareket ediyor. Obama’ya karşı bir tavırdır bu” dedi.
Wall Street Journal’ın naneyi yediğinin resmidir.
Bilmiyorlarsa söyleyelim:
Bizim buralarda bu laflar -varsa- özel yetkili Amerikan savcılarına görev çağrısıdır.
“Lidere karşı tavır”, bizde ağır cezalık suç sayılır.
Gazetenin sahibi Dow Jones & Company şirketine vergi denetimi kapıdadır.
Caddenin duvarına toslamışlardır.
Wall Street’te barınmaları artık rüyadır.
 
* * *
 
Kurtulmak istiyorlarsa, “Türklerin jet hikâyesi hakkında şüpheler var” haberini yazan ve “güvenilir kaynaklar”a atfen uçağın Suriye hava sahasında vurulduğunu duyuran Joe Parkinson‘ı paketleyip kapının önüne koymak zorundalar.
Öyle “Ne yapayım, köşe yazarı... Hâkim olamıyorum” diye kıvırmak yok.
Çağıracaklar, diyecekler ki:
“Sen bunun sorumlususun arkadaş. Bu ülkeyi (Türkiye’yi) germeye hakkın yok. Biz buna müsaade etmeyiz. Kusura bakma, bizim dükkânda sana yer yok.”
İşte o kadar!
 
* * *
 
Joe’ya gelince...
Bu senin ilk vukuatın değil; daha önce de Uludere’de istihbaratın ABD’den geldiğini yazdın; buraları birbirine kattın.
Demek sen de “Kaleminden hep pislik akıtanlar”dansın.
Başbakan, son yazın için “Dürüstsen haberindeki ‘güvenilir kaynak’ kimmiş, açıkla” dedi ya...
Benden sana tavsiye; hiç öyle “Bizim meslekte gazeteci kaynağını açıklamaz” filan demeye kalkma...
Gözaltına alıp bülbül gibi öttürürler adamı... Çekmecende dandik bir CD ile kendini Silivri’de buluverirsin.
Ya bizim medyadaki cici çocuklar gibi, fırçayı yiyince “Valla yanlış anlaşıldım” filan diye özür dile ya da mert ol, seni kimlerin kullandığını açıkla!
Başbakan, “Bunu yazan mert değil, namert” dediyse, bil ki bittin sen!
En son bizim Nuray’a “namert” demişti; bak hâlâ dönemedi izinden...