Takımı Celtics'in deplasmanda Washington Wizards'a 85-83 yenildiği maçın ardından Türk basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erden, maça ilk beşte başlamasıyla ilgili olarak, NBA'deki ilk yılında ilk beşte başlamanın kendisi için çok gurur verici ve büyük bir olay olduğunu, bunun kelimelerle anlatılamayacağını, yaşamak gerektiğini söyledi.
Maçlarda süre aldıkça performansını gösterebildiğini, son iki maçta çok süre aldığını ve çok iyi oynadığını düşündüğünü ifade eden Erden, "En önemlisi de takıma yardım ettiğimi düşünüyorum. Burada tabii ki antrenörün bana güvenmesiyle oluyor bunlar. 'Çaylak'ken zaman bulmak o kadar kolay olmuyor, ama verilen şansı en iyi şekilde değerlendiriyorum" diye konuştu.
"YILDIZLARLA BİRARADA OYNAMAK APAYRI BİR DUYGU"
Erden, takımda birçok dünya yıldızıyla oynamanın nasıl bir duygu olduğuna dair bir soru üzerine, bunun apayrı, herkesin yaşamak istediği bir duygu olduğunu kaydederek, "Tabii ben de şanslıyım, çok da mutluyum bu takımda bulunmaktan" ifadesini kullandı.
NBA'de oynayan tüm Türk basketbolcularla sürekli diyalog halinde olduğunu söyleyen Erden, önceki gün de Utah Jazz ile oynadıkları maçtan önce Mehmet Okur ile yemeğe çıktıklarını, çok güzel sohbet ettiklerini aktardı.
"TAKIMDA BİR AİLE GİBİYİZ"
Erden, takım içindeki arkadaşlık ortamının nasıl olduğu sorusuyu da şöyle yanıtladı:
"Gelmeden önce ikilemdeydim bu konuda, çünkü yeni bir takıma geliyorsun, nasıl olacağını bilmiyorsun, herşey yeni, yani resmen bütün hayatını Türkiye'de bırakıp yeni bir hayata geliyorsun. Benim için çok zor olsa gerekti. Ama sonuçta hedeflerimin doğrultusunda birşeyleri yapıyordum ve gerçekten buraya geldiğim günden itibaren inanılmaz bir sevgi ve saygı var bana karşı. Bu da bana çok gurur veriyor. Çünkü böyle bir arkadaşlığı, böyle bir atmosferi daha önce bir tek milli takımda yaşamıştım. Resmen aile gibiyiz. Bu da çok güzel birşey tabii ki. Onun dışında hepsi beni seviyor, sayıyor, bu çok önemli birşey. Onların saygısını kazanmak çok önemli birşey benim için ve ben bunu başardım, onun için de çok mutluyum"
SHAQ'DEN SEMİH'E ÖZEL İLGİ
Ünlü basketbolcu Shaquille O'Neal'in, kendisiyle çok ilgilendiğini, doğrularını ve yanlışlarını göstermeyi çok sevdiğini anlatan Erden, "bunun da kendisi için apayrı bir duygu olduğunu, onun gibi bir dünya yıldızı, dünyaya malolmuş bir oyuncudan bu şekilde ders almanın kelimelerle anlatılamayacak birşey olduğunu" söyledi.
"TÜRKİYE'NİN BAŞARILARINDAN HERKES HABERDAR"
Erden, Türk milli takımının 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda sağladığı başarıdan takımdaki herkesin haberdar olduğunu, bütün takım arkadaşlarının konuyla ilgilendiğini, sorular sorduğunu da anlattı.
Özellikle Allen Iverson'ın Beşiktaş'a tranfer olmasıyla Türkiye lehine güzel düşüncelerin başladığını, bu yüzden çok mutlu olduğunu söyleyen Erden, Türkiye'den ne kadar oyuncu NBA'e giderse, kendileri için o kadar iyi olacağını belirtti.
"NBA'DA İNANILMAZ BİR TEMPO VAR"
Bir soru üzerine, Türk basketboluyla karşılaştırıldığında NBA'de sadece kural değil, herşeyin farklı olduğunu kaydeden Erden, maçların daha tempolu oynandığını, daha fazla maç ve daha fazla seyahat yaptıklarını söyledi.
Erden, şöyle devam etti:
"Yaşım 18-19'ken, tabii bir tek Hidayet ve Mehmet buradaydı, ne kadar zor olduğunu tahmin etmiyordum, çünkü bilmiyordum açıkçası. (Bazı oyuncuların) Bir ara milli takıma gelmeme durumları oldu, işte birşeyler söylendi, yazıldı çizildi, niye gelmiyorlar gibilerinden. Hakkaten şu an anlıyorum onları, çünkü inanılmaz bir tempo, inanılmaz bir çalışma var. Buradan (Türkiye'den) görüldüğü gibi değil. Bunu gerçekten altını çizerek söylüyorum, anlamalarını istiyorum çünkü, hakkaten inanılmaz bir tempo, devamlı çalışıyorsun, hiç boş günüm yok, devamlı maç oynuyoruz. Maç temposu da antrenmandan daha ağır. 30-40 dakika oynuyorsun gücün kalmıyor. Şimdi onların düşüncelerini daha iyi anlıyorum ve hak veriyorum onlara"
SEMİH'TEN GENÇ BASKETBOLCULARA MESAJ-
Erden, Türkiye'deki genç basketbolculara ne mesaj vermek istediğinin sorulması üzerine, Türkiye'den ne kadar oyuncu NBA'de oynarsa, kendileri için o kadar iyi olacağını yineleyerek, "Onun dışında kardeşlerime, basketbol severlere şunu söyleyeceğim: Bizi takip etsinler, bizim desteğe ihtiyacımız var. Onların desteğine ihtiyacımız var. Küçük kardeşlerime de (mesajım), basketbolu sevsinler, profesyonel olarak yapmak istemiyorlarsa bile bunu bir spor, hobi olarak yapmalarını tercih ederim çünkü basketbol hakkaten bakıldığı zaman hem zeka isteyen bir spor hem de kültürel açıdan çok zengin bir spor. O yüzden bütün kardeşlerime buradan sesleniyorum: Oynasınlar, sevsinler, farketmez sadece basketbolu değil, tüm sporu sevsinler. Ama gönül ister ki tabii basketbolu sevsinler" diye konuştu.