1997 yılında irticanın birinci tehdit olarak görüldüğünü anlatan Can Ataklı, Doğru Yol Parti'li (DYP) milletvekillerinin "Cumhuriyet tehlikede" söylemleri ile istifaya zorlandığını, dönemin Turizm Bakanı Bahattin Yücel'e istifa etmesini ise kendisinin söylediğini kaydetti.
Can Ataklı, "Dönemin Turizm Bakanı Bahattin Yücel'e gittim. Hakkında yolsuzluk haberleri yapılacaktı. Ailesini bir araya toplayıp konuştum, istifa etti" dedi.
BÜYÜK SERMAYE VE MEDYA ORTAKLIĞI
28 Şubat'ın arkasında büyük medya ve sermaye gruplarının olduğunu ifade eden Can Ataklı, ortak söylemle medyaya taşınan bazı olayların askerin de hoşuna gittiğini söyledi. O dönemde aslında askerin bir planı olmadığını iddia eden Ataklı, "Her şey günü gününe işliyordu" dedi.
"Arkadaşlarımız hakkında istifa etsin diye asılsız yolsuzluk haberleri yaptırıldı. Biliyoruz yok böyle bir yolsuzluk ama 'Ben yazacağım kardeşim sen ne yapacaksın" şeklinde konuşan Ataklı gazetecilerin yazılarını, haberlerini hazırlamadan önce askere 'ne yazalım' diye sorduğunu iddia etti.
"BİZ GELİYORUZ TEPELERİNE İNERİZ"
Adını vermeyen 4 yıldızlı bir paşanın kendisine 'Biz geliriz, tepelerine ineriz' dediğini aktaran Ataklı, 28 Şubat'ın sivil bir operasyon olduğunu, askerin de piyon olarak kullanıldığını belirterek "O dönem Çiller, Erbakan'a 'Gelin bu paşaları emekli edelim' deseydi bu iş o gün biterdi. O gün itibariyle asker güçlü, sivil irade zayıf diye bir şey yok. Bunun adı 'Sivil Operasyondur'. Asker orada piyondu, güçleri olmadığını gördük. Türkiye'de siviller yapmak istemediği işlerde 'asker istemiyor' diye bahaneler buldu." diye konuştu