Bursaspor Teknik Direktörü Christoph Daum yerel bir televizyon kanalında yayınlanan spor programında önemli açıklamalarda bulundu.
"İlk saatten itibaren zor durumda gelmiştik" diyerek sözlerine başlayan Daum, "Belirli bir hayal kırıklığı vardı. Bu hayal kırıklığı sezona bakıldığında devam etti. İkinci transfer periyodunda bunu düzeltmeye çalıştık. İkinci transfer periyodu kolay bir dönem değil. Zor bir süreçti. O yüzden tam istediğimiz transferleri yapamadık. Buraya geldiğimde bana, 'Taiwo'yu, Civelli'yi oynatamazsınız dediler.
'Bursaspor'a ait futbolcular değil' dediler. Harun'un Frey'den daha iyi kaleci olduğunu söylediler. Bu futbolcularla çalışmak durumundaydık. Onlara verdiğimiz güveni de iyi çalışarak geri verdiler. Bu takımı gerçekten belirli bir düzeye getirme çabamız vardı. Takımı belirli bir seviyeye getirme adına bu süreç devam ediyor" diye konuştu.
"ÖRNEK OLMAM GEREKİYOR"
Saha kenarında soğukkanlı olması gerektiğini söyleyen Daum, "Ben futbol hocasıyım. Şovmen değilim. Bu konuda bir sürü teknik direktör var. Benim işim gerçekten orada soğukkanlı kalıp müdahale etme anlarında onları görebilme. Kendi işime odaklandığım için bunları yapıyorum.
Zaman zaman atmosfer gergin olabiliyor. Orada soğukkanlı olmalısınız. Oyuna daha hakim olma açısından benim onlara karşı daha soğukkanlı olmalıyım. Ben de bazı konularda futbolcuların üzerine gidersem konsantrasyonlarını kaybedebilirler. Teknik adam olarak kesinlikle örnek olmam gerekiyor. Futbolcularıma da sordum. Bu şekilde olmasını daha olumlu buldular" dedi.
"BİZİ ZOR DURUMDA BIRAKTI"
Batalla konusunda sorulan soruyu yanıtlayan Daum, "Batalla olayını kimse anlamadı. Ben anlamadım, taraftar anlamadı. Bizim başkanımız da anlatmaya çalıştı. Tekrarlayayım. Batalla'nın bu kararını kimse anlamış değil. Kimse bu olayı neden yaptığını da anlamıyor. Başkanım ve ben kendilerine sordum. Nedenini sordum. Hiçbir sebep söylemediler.
Saygısızlık diye bir şey yok. Sivas'ta iyi oynamadık, o maç iyi gitmedi. Çocuğunuz iyi bir notla eve gelmedi ve ben çocuğuma daha iyi yapabilirsin diyorum. Eğer bu saygısızlık demekse bu benim saygısızlığım. Tüm köprüleri kurduk, tüm kapıları açtık. Kapıları kapattı. En kötüsü takım kaptanı olarak bizi zor durumda bıraktı. Dünyanın en iyi futbolcusunu bana getirin, ben onlarla çalışmak isterim ve mutlu olurum. İyi bir futbolcumu kaybettiğim zaman her zaman üzülürüm" diye konuştu.
"ÇABUK TOP KAYBEDİYORUZ"
"Defansif futbol oynatmayı seviyor musunuz?" sorusuna Daum, "Futbolda en önemlisi denge. Bizim en büyük istediğimiz olay topu muhafaza etmek. Benim felsefem bu. Topsuz da, toplu da atak oynamak istiyorum.
Top rakipteyken savunmayı ona göre yapmak, bende top olduğunda da aynı şekilde oynamak istiyorum. Önce ben oynayacağım, sonra rakip. Oyuna daha fazla hakim olduğunuzda benim felsefemle örtüşür. Bizim en büyük sorunlarımızdan biri çok çabuk topu kaybediyoruz. Pas yüzdemizi yükseltmemiz gerekiyor. Ama en büyük nedenlerden birisi de topsuz koşulardır. Biz takımımızı çok farklı hazırlıyoruz" dedi.
"ONLARI SORMAM GEREKİYOR"
Alt yapı ile ilgili düşüncelerini açıklayan tecrübeli teknik adam, "Kesinlikle bir hocanın görevidir bu. Genç yetenekleri ortaya çıkarıp, onları belirli bir seviyeye getirmek. Kendi kulübümde mevcut olan futbolculara bakmak zorundayım.
Zaman zaman alt yapıdaki yetenekli futbolcularımızı idmanlara çağırıyoruz veya Vakıfköy Tesisleri'ne gidiyorum. Onları sormak durumundayım. Genç futbolcularda istikrarı yakalayamıyorlar. Bu çok normal. Onları da çalıştırmak zorundayız. Alt yapı hocalarımızla da yakın temas halinde çalışıyoruz. Enes'e baktığınız zaman gol atmış inanılmaz yetenek. Batuhan oynadı, Ozan Tufan oynadı. Zaman zaman bu futbolcuları entegre adına adımlarımız oldu" dedi.
"FARKLI FAKTÖRLER DE VAR"
Kadro dışı kalan Colin Kazım ile ilgili açıklamada bulunan Daum, "Eğer almak istediğimiz futbolcu gelip de burada hizmet edemediyse burada kendimde hata buluyorum. Bugün hata olduğunu söylüyorum. Ama o zamanki durumda farklı düşünmek zorundaydım. Kazım için, Bursaspor için, taraftarımız için farklı düşünmüştüm. Katkı sağlayacağını düşünüyordum.
Devam etmemizin hiçbir anlamı kalmadı. Taraftar baskısı mı? Hayır, farklı faktörler de var. Bu kararı sadece taraftardan dolayı değil, bizim de karar vermemiz gerekiyordu. Disiplinsizlik olayı yok. Beni aslında en çok üzen, Batalla olayında oldu. Bizi bırakması disiplinsizliktir. Kazım kendisi de internet sayfasından farklı formayla fotoğrafı çıktı. Galatasaray formalı fotoğrafın orada olması yanlış. Bu bir örnek. Çok detaylı da konuşmak istemiyorum. Kendisine teşekkür ediyoruz. Burada bitirmek zorundaydık" diye konuştu.
"İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNDÜM"
"Hata yaptık, sorumlusu biziz" dediğiniz bir şey oldu mu?" şeklindeki soruya Daum, "Şirketin başında olan birisi, bazı kararlar vermek zorunda. Verdiğim tüm kararlarda da doğruyum diyemem. Ben de insanım, ben de hata yapabilirim. Bu hataları yaptığınız zaman sonra daha iyi olarak ortaya çıkıyorsunuz. Genel olarak kariyerime baktığımız zaman doğru şeyler hatalardan daha fazladır. Ama kariyerim boyunca da hata yapmışımdır. Ne olursa olsun başarıyı planlamak istediğinizde farklı unsunlar da olabiliyor" yanıtını verdi. Daum tepkilerle ilgili ise şöyle konuştu:
"Evet istifa etmeyi düşündüm. Ama çok çabuk düşündüm ki bu kimin yararına olacak. Kritize eden insanlar için olabilir ama beni destekleyen ve seven insanlar için değil tabii ki. Kendi egomu tatmin edebilirdim. İnatçı biri değilim. Kendimi kritize edebilen bir insanım. Ben parasal olarak Bursa'yı seçmedim. Benim buradan ayrılmamın ardından durumun daha iyi olacağını bilsem hemen ayrılırım. Tazminatla benim işim olmaz. Benim Türkiye'de tazminatla ilgili sorunum yok. Benim için kulüp önemlidir."
"KİŞİSEL HEDEFİM ŞAMPİYONLUK İÇİN 50 YIL BEKLEMEMEK"
Uzun vadeli hedeflerinden bahseden Daum, "Uzun vadeli kesinlikle Türkiye'de Bursaspor'un adını ilk sıralara yazdırma, Avrupa Kupaları'nda da istikrarlı olma. Çalışmalarımızı büyüteceğiz. Daha profesyonelleşmeliyiz. Sportif başarı çok önemli. Benim kişisel hedefim şampiyon olmak için 50 yıl beklememek" dedi.