Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya ilişkin açılan davanın görülmesine devam edildi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki 36. duruşmaya, tutuklu sanıklar, geniş güvenlik önleri altında getirildi. Mazeret bildiren 16 sanığın katılmadığı duruşmada 88 tutuklu sanık hazır bulundu.
Duruşmada tutuklu sanık Mahmut Okan ile ilgili delil dosyaları okundu. Söz verilen sanık Okan, konuşmasını Kürtçe yapınca Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz'ın talimatıyla mikrofon kapatıldı.
Sanık avukatları, mahkemenin bu tür telefon görüşmelerini okumamasını talep ederek, bunların okunmasının sadece zaman kaybına neden olduğunu ileri sürdüler.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde İHD eski Genel Başkan yardımcısı ve İHD Diyarbakır Şube Başkanı avukat Muharrem Erbey ile ilgili iddianamedeki delillerin okunmasına geçildi.
Söz alan sanık avukatlarından Reyhan Yalçındağ, İHD üyelerinin geçmişte öldürüldüğünü savunarak, şimdi ise muhalif oldukları gerekçesiyle tutuklandıklarını, İHD yetkililerinin değil, Türkiye'de insanları öldürüp toplu mezarlara koyanların, kadınlara gözaltında tecavüz edenlerin suç işlediğini bildirdi.
Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar ise hakkında delil okunan Muharrem Erbey'in aynı zamanda bir avukat olduğunu ve Avukatlık Yasası ile CMK'ya göre de deliller toplanırken hazırda avukat bulundurulmadığını, bunların ihlal edildiğini söyledi.
Sanık avukatlarından Meral Danış Beştaş, bu kayıtların ve fotoğrafların dosyaya ne amaçla konduğunu anlamadığını vurgulayarak, "Müvekkilim eşiyle birlikte sanatsal bir bir etkinliğe katılmıştır. Yerel yönetimlerin düzenlediği bir festivalde, protokolde oturmak ne zamandan beri suç sayılmıştır- Bunun dosyadan çıkarılması gerekir" dedi.
Sanık avukatlarından Süleyman Bilgiç ise Erbey'in işyerinin aranması sırasında Erbey'in aleyhinde olan delillerin dosyaya konulduğunu, lehine olabilecek delillerin dosyaya konulmadığını, bu anlamda esasen görevi kötüye kullanmanın söz konusu olduğunu ve bu görevliler hakkında suç duyurusunda bulunmak istediklerini belirtti.
Savcı Levent Kaya avukatların dosyadaki delillerin, delil niteliği taşımadığı iddialarına cevap verirken şunları söyledi:
"Aynı eğitimi veren hukuk fakültelerinden mezunuz. Suçların unsurlarını hepimiz iyi biliyoruz. Yaşlarınız benden büyük. Bu bilgilerinize de yansıyor. Dosyadaki bu belgelerin delil olmadığı konusunda sizinle aynı kanaatteyim. İtirazlarınızı anlamış değilim. Ben de aynı kanaatteyim. İddianamede, sanık KCK talimatıyla eylemlere katıldığı tespiti var. Bunlar delil değil, aynı ruh ve aynı algılama içerisinde olduğuna dair bir gerçeği ortaya koymak içindir. 18 Mart Şehitler Günü ve 23 Nisan etkinliklerine katılmış olsaydı, bunu bile dosyaya eklerdik demiyorum ama belki eklerdik. Olay sanki saptırılmak isteniyor. Hukukçular bunu iyi biliyor. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep ediyorum."
Mahkeme heyeti kısa bir aradan sonra tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, Aktar'ın dosyada bulunan delillerin çıkarılması yönündeki talebine ilişkin iddia makamına süre verilmesine ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi.