Prensler... Prensesler... Saraylar. Dibi görünmeyen, uçsuz bucaksız bir mali kaynak.
Ancak anlaşılan o kesenin ağzı, Kraliyet ailesi mensupları için uzun zamandır açık. Hem de ağzına kadar.
Kaynak, 1996 kasımında Amerikanın Riyad Büyükelçiliği'nden Washington'a gönderilen belgeler.
Yazışmalara göre Suudi kraliyet ailesinin savurganlığı mantık sınırlarının ötesinde.
Her ay kraliyet ailesi mensuplarının cebine giren paranın haddi hesabı yok.
En büyük kaynak, on yıllardır, Suudi Arabistan'ın kurucusu Abdülaziz Ibn Suud'un hayatta olan oğullarına gitmiş ve gitmeye devam ediyor.
Devletin kasasından her birinin cebine bir ayda giren para en az iki yüz bin dolar.
Torunlara kesenin ağzı biraz kapatılıyor...Birinci kuşak torunlara 27 bin. İkinci kuşaklara 13 bin. Üçüncü kuşaklara 8 bin dolar para ödeniyor. Bazen fazladan harçlık da veriliyor.
Lüksün şaşaanın başka kaynakları da var.
Bütçedışı programlardan para hortumlama, bankalardan borç alma ve geri ödememe bunlardan sadece birkaçı.
Amerikan dışişleri belgelerinde körfezdeki en yakın müttefikindeki duruma ilişkin bir de uyarı var.
Sınırsız harcamalar halktan Kraliyet ailesine karşı tepkinin fitilini ateşleyebilir...
Suudi Arabistan Kralı Abdullah bölgede dalga dalga yayılan, yanıbaşındaki Bahreyn'i de saran ayaklanmanın kendi ülkesine sıçramasından kaygı duyuyor.
Bu yüzden birkaç aydır tedavi gördüğü Amerika'dan döner dönmez 40 milyar dolarlık bir ekonomik paket açıkladı.
Halka konut yardımı sağlayacak, işsizlere belirli bir fon ayıracak bir paket.
Ancak Suudi Arabistan'da da halkın sokaklara dökülmesi an meselesi. Nitekim ülkede öfke günü ilan edilen 11 Mart'ta büyük bir protesto için Facebook ve Twitter'da hareketlenme sürüyor.