Halefi Ladin'den daha tehlikeli

El Kaide lideri Usame bin Ladin'in öldürülmesiyle örgütte liderlik koltuğuna Eymen el Zevahiri'nin oturacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Halefi Ladinden daha tehlikeli
04 Mayıs 2011 Çarşamba 13:22 tarihinde eklendi, 1.266 kez okundu.

 

Usame bin Ladin öldürüldü ancak zaten El Kaide'nin iki numarası olarak bilinen Zevahiri ile birlikte örgütün daha tehlikeli bir hal alması bekleniyor. Çünkü ABD'nin 2001 yılında Afganistan'ı işgal etmesinden sonra terör örgütünü bir arada tutan şeyin, El Zevahiri'nin stratejik düşünme ve organizasyon becerileri olduğu biliniyor.
 
Cihatçı çağrıyı bir yetişkinken keşfeden Bin Ladin'in aksine El Zevahiri, eylemlerine 10'lu yaşlarının ortasındayken başladı. Allah'ın yolunu izlemediği için dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ı kafir olarak gördü ve lise öğrencilerinden oluşan ilk gizli hücresini kurdu.
 
80'LERİN SONUNDA BİN LADİN'LE TANIŞTI
Bin Ladin'in halefi olarak gösterilen Mısırlı doktor Eymen el Zevahiri’nin ‘cihat’ serüveni 1980'de Sovyet işgaline karşı Afgan direnişçilere tıbbı yardımda bulunmasıyla beraber başladı. 80'lerin sonlarında yine bu bağ ile tanıştığı Bin Ladin ile dostluğuysa onu El Kaide’deki bugünkü konumuna kadar taşıdı.
 
11 Eylül’ün sorumlusu olarak Usame Bin Ladin gösterilse de El Zevahiri’nin bu eylemdeki payı oldukça büyüktü. Bin Ladin, El Kaide'ye para desteği yaratırken, birbirinden farklı militanları tüm dünya ülkelerinde bir hücreler ağına dahil etmek için gerekli ideolojik ateşi, taktikleri ve organizasyon becerilerini Eymen el Zevahiri sağlamıştı.
 
ABD SALDIRISINDA EŞİNİ VE ÇOCUKLARINI KAYBETTİ
Eymen el Zevahiri'nin rolü, ABD'nin 2001 yılında Afganistan'ı işgal ederek, El Kaide'nin güvenli limanını ortadan kaldırmasından, savaşçılarını ve liderlerini yakalamasından ve öldürmesinden sonra önem kazandı.
 
Eşini ve 6 çocuğundan en az 2'sini ABD'nin Kandahar kentine düzenlediği hava saldırısında kaybeden el Zevahiri, bundan sonra örgütün liderliğini Afganistan-Pakistan sınırında yeniden inşa ederek ve kilit pozisyonlara müttefiklerini yerleştirerek El Kaide'nin hayatta kalmasını temin etti. O tarihten sonra örgüt, Kuzey Afrika'da, Suudi Arabistan'da, Yemen'de, Pakistan'da, 2004'de Madrid'de trenlere düzenlenen ve 2005'te Londra'da ulaşımı vuran bombalı saldırılardan ya ilham aldı ya da bunlarla doğrudan ilişkisi oldu.
 
11 EYLÜL'DEN SONRA ÖERGÜTÜN YENİ YÜZÜ OLDU
Bu sırada El Zevahiri, Bin Ladin'in ortadan kaybolmasıyla internette yayınlanan videolarda ve ses kayıtlarında ortaya çıkarak El Kaide'nin yeni yüzü oldu.
 
Bu videolarda strateji ortaya koyan, eski ABD Başkanı George W. Bush'un hatalarıyla dalga geçen ve cihatçı saflarda birlik çağrısı yapan Eymen El Zevahiri, ABD'nin Pakistan'da kendisini hedef alan saldırısından sonra 2006 yılı Ocak ayında yayınlanan videoda "Bush, nerde olduğumu biliyor musun?" Müslüman kitlelerin ortasındayım ... ve sizi yenene kadar onların cihadında yer alacağım" diye meydan okudu.
 
Aynı yılın ekim ayında yapılan benzer bir saldırıdan da kurtulan el Zevahiri, ABD'de Barack Obama'nın başkan seçilmesinden iki hafta sonra yayınlanan videoda da, Obama'yı "siyah köle" sözleriyle tanımladı.
 
LADİN'DEN ÇOK DAHA SERT
Daha önce iki suikast girişiminden kurtulan Zevahiri liderliğindeki El Kaide’nin Ladin'in intikamını almak için daha da şiddetli bir örgüt haline dönüşebileceği yorumları yapılıyor. Bin Ladin'in akıl hocalarından Abdullah Azam'ın oğlu Hutayfa Azam da bu isimlerden biri...
 
Azam, Amerikalıların Usame bin Ladin'i öldürerek, çok daha aşırılık yanlısı olan Eymen El Zevahiri'ye öç alma operasyonları düzenlemek için kusursuz bir bahane sunduğunu söyleyerek “Zevahiri'nin aksine bin Ladin, ABD'nin diyalog kurabileceği bir kişiydi" diyor.
 
Georgetown Üniversitesi'nden terörizm uzmanı Bruce Hoffman da , El Zevahiri’yi "Mısır'da cezaevinde kaldı, işkenceye uğradı. Gençliğinden beri cihatçıydı, bütün bir ömrü boyunca savaştı ve dünya görüşünü şekillendirdi" sözleriyle anlatıyor.
 
EL ZEVAHİRİ'NİN BİYOGRAFİSİ 
19 Haziran 1951 yılında, Mısır'ın başkenti Kahire'nin banliyölerinden birinde orta üst sınıf bir ailede dünyaya geldi.
 
Babası, Kahire Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde farmakoloji profesörü ve büyükbabası Rabia El Zevahiri El Ezher Üniversitesi'nde büyük imam olan Eymen el Zevahiri, erken yaşlardan itibaren Arap rejimlerini "kafir" ilan eden ve bunların şeriatla değiştirilmesi gerektiğini öğreten Mısırlı İslamcı Seyit Kutb'un yazılarından etkilenmişti.
 
Eymen el Zevahiri, 1970'lerde cerrah olarak tıp eğitimini tamamlandığında, militan çevrelerde aktifti. İslami Cihad'ı kurmak ve orduya sızmaya çalışmak için kendi militan hücresiyle diğerlerini birleştirdi.
 
Enver Sedat'ın 1981 yılında İslami Cihad militanları tarafından öldürülmesinin ardından El Zevahiri, planı suikast yapılmadan birkaç saat önce öğrendiğini söyledi, ancak yüzlerce diğer militanla birlikte tutuklandı ve 3 yıl hapis yattı.
 
Hapishanedeyken ağır işkenceye uğradığı bildirilen El Zevahiri, kendisini daha şiddetli bir radikalizme iten faktörlerden birinin de bu olduğunu söyledi.
 
El Zevahiri, 1984 yılında salıverildikten sonra Afganistan'a döndü ve Sovyetlere karşı savaşan Afganların yanında yer alan Ortadoğulu Arap militanlara katıldı, daha sonra, mücahitlere sağladığı finansal destek nedeniyle radikaller arasında kahraman bir figür haline gelen Usame Bin Ladin ile birlikte hareket etmeye ve onun yanında savaşmaya başladı.
 
El Zevahiri aynı zamanda İslami Cihad'ı yeniden bir araya getirmeye başladı ve Bin Ladin'in çevresini İslami Cihad'ın, 11 Eylül saldırılarında kilit rol oynayacak Muhammed Atıf ve Seyfül Adil gibi Mısırlı üyeleriyle doldurdu.

NTV