Science dergisinde dün yayımlanan araştırmaya göre, Solomon Adası’ndaki nüfusun yarısının sarı saçlı olmasının sebebi tek bir gen mutasyonuna dayanıyor. Araştırmada en dikkat çekici detay ise bu mutasyonun Afrikalılarla evlenen Avrupalılardan değil, Pasifik’ten gelmesi.
Araştırma ekibinde yer alan ABD’nin Stanford Üniversitesi’nden Eimear Kenny, “İnsanda sarı saç özelliği, ekvator Okyanusya’sında bağımsız olarak ortaya çıktı... Bu son derece beklenmedik ve bir o kadar etkileyici” dedi.
Kenny’nin ekibinde yer alan Sean Myles ve Nicholas Timpson, Solomon Adaları’na giderek, burada sayıları son derece fazla olan sarışın nüfusu inceledi. Nova Scotia Tarım Üniversitesi’nde akademisyen olan Myles, LiveScience sitesine, “Derileri çok koyu renk, ancak sarı saçları var... Bu inanılmaz... Bir genetik mühendisi olarak, plajda oynayan çocukların yarısının sarışın olduğunu fark ettim” dedi.
SARIŞIN GEN
Solomon Adaları’ndaki sarışınların genel nüfusa oranı, Avrupa’daki orana çok yakın. Myles, sarı saçların kökenini ortaya çıkarmak için, Solomon Adaları’nda yaşayan 43 sarışın ve 42 esmer insanın tükürük örneklerini aldı.
Yapılan analizler, bugün sahip olduğumuz tek bir özelliğin arkasında ondan fazla gen olabilmesine rağmen, siyahi sarışınların bu özelliklerini tek bir genden aldıklarını gösterdi. TYRP1 adı verilen gen, insanlarda bulunan 23 çift kromozomdan dokuzuncusunda yer alıyor. Bu gen, Solomon Adaları’ndaki nüfusun yüzde 46.4’ünün sarışın olmasının tek sebebi. Araştırmalar, bu gende yaşanan mutasyonun, insanlarda cilde renk kazandıran enzimleri etkilediğini ortaya koydu.
MAVİ GÖZLERDEN FARKLI
Bilim insanları, bu mutasyonun Avrupa insanının genomlarında bulunmadığını belirtti. Bu sonuç, dünya genelinde 52 insan topluluğu üzerinde yapılan analizlerle elde edildi. Tersine, Solomon Adaları’ndaki nüfusu sarışına çeviren mutasyon bağımsız olarak ortaya çıktı ve Melanezya bölgesine yayıldı.
Araştırmalar, bu özelliğiyle TYRP1 geninin, gözlere mavi renk kazandıran genden farklı olduğunu belirtti. Gözlere mavi renk kazandıran gen, 6-10 bin yıl önce modern insanın ortak atalarında ortaya çıktı. Bu tarihlerden önce, insanlarda mavi gözlü olma özelliği yoktu.
Stanford’dan bir başka akademisyen Carlos Bustamante, “yapılan araştırmayla genetik bir sırrın çözüldüğünü, ancak elde edilen sonucun genetik bulguları toplumların geneli için değerlendiremeyeceklerini ortaya koyduğunu” söyledi.
Bustamante, “Yeni nesiller için genetik bilgilere dayanan tedaviler üretirken dikkatli olmalıyız... Tüm genetik özellikleri insanlığın tümü için geçerli kabul edersek, geliştireceğimiz tedavilerde bir nüfusa fayda sağlarken, diğerlerine zarar verebiliriz” dedi.