Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, ''terör örgütü propagandasını yapmak'' suçundan 7 kişinin yargılanmasına başlandı.
31 Mayıs 2011 Salı günü AK Parti'nin Hopa Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylar nedeniyle Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Rasim Karakullukçu tarafından hazırlanan "Hopa İddianamesi"nin 24 Ağustos tarihinde 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından Erzurum'da, Hopa soruşturması kapsamında tutuklu bulunan sanıklar "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan hakim karşısına çıktı.
4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Ali Aksu, Erhan Köse, Görgü Demirpençe, İbrahim Aksu, İdris Akbıyuk, Önder Öner ve Şafak Ustabaş ile CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktar, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, sanıkların avukatları ve yakınları katıldı.
Duruşmada, tutuklu sanıkların kimlik tespitinin ardından üzerlerine atılı suçlar ve hakları hatırlatıldı.
Sanıkların avukatlarından Can Atalay'ın iddianamenin iddia makamınca okunması yönündeki talebinin kabul edilmesi sonrası iddianame mahkeme başkanı Mustafa Kahya tarafından okundu.
Duruşmada, sanıkların savunmalarını vekaletnameli veya yetki belgesi bulunan avukatlarca yapılması yönünde mahkeme heyetine sunulan talep kabul edildi.
Tutuklu sanıklardan Ali Aksu, duruşmada yaptığı savunmada, Hopa olaylarında hayatını kaybeden Metin Lokumcu'yu saygıyla andığını söyledi.
Hayatının büyük çoğunluğunu Halk Evleri ve ÖDP'de siyaset yaparak geçirdiğini ifade eden Aksu, söz konusu kuruluşların yasal kurumlar olduğunu bildirdi.
Aksu, 31 Mayıs tarihindeki Hopa olaylarına ilişkin kamera kayıtlarına yansıyan ve örgüt lehine atıldığı ileri sürülen "Mahir, Hüseyin, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş", "Hopa faşizme mezar olacak" şeklindeki sloganları atmadığını belirterek, "Ben böyle sloganlar atmadım. Ben gaz ortamından kurtulabilmek için (Ya hep beraber ya hiçbirimiz) ifadesini kullandım" dedi.
Aksu, iddianamede yer alan "kimliğini gizlemek amacıyla yüzünü bez maskeyle gizlediği" yönündeki suçlamanın hatırlatılması üzerine, söz konusu bezi güvenlik güçlerince atılan gaz bombasından korunmak için kullandığını ifade etti.
Tutuklu sanıklardan Demirpençe de, ESP'nin meclis üyesi olduğunu dile getirerek, iddianamede yer alan "Mahir, Hüseyin, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş", "Kurtuluş yok tek başına ya hepimiz ya hiçbirimiz" şeklinde slogan attığını kabul ederek, söz konusu sloganların örgüt propagandasını oluşturmadığını savundu.
Davaya ilişkin dosyada DEV-YOL ile ilgili bağlantının oluşturulduğunu anımsatan Demirpençe, "DEV-YOL ile bağlantı kurularak dosya hazırlanmıştır. Ben Türkiye halklarına mal olmuş İbrahim Kaypak Kaya ve Deniz Gezmiş gibi kişilerin isimlerinin anılmasının örgüt propagandası oluşturmaması gerektiğini düşünüyorum. Araştırılırsa bu topraklarda gerçekleşen binlerce eylemde bu sloganlar hep atılmaktadır" diye konuştu.
Duruşmada, tutuklu sanıkların savunmalarının ardından sanıkların avukatlarına söz verildi.
Tutuklu sanıkların avukatlarından Ali Koç, iddianamede yer alan ve terör örgütü lehine atıldığı ileri sürülen sloganları hatırlatarak, "Yüzünü kapatan bir kişinin kimin propagandasını yaptığını nasıl anlarsınız? (Yasa dışı slogan) diye bir şey olamaz. Yasa ile neyin düzenlenip neyin düzenlenmeyeceğini köylü vatandaş bile bilir. Hiçbir yasa neyin konuşulup konuşulmayacağına karar veremez. Lütfen en azından dil bakımından iddianamenin gözden geçirilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Duruşmada savcılık makamı mütalaa için mahkeme heyetinden süre talep etti. Mahkeme heyeti de, mütalaa talebini kabul ederek, duruşmanın 26 Eylül tarihine ertelenmesine karar verdi.
-Mahkeme çıkışı açıklamalar-
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktar, mahkeme çıkışında gazetecilere açıklamada, söz konusu yargılamanın Hopa'da yapılması gerektiğini söyledi.
Bayraktar, "Özel yetkili mahkemeleri şöyle ifade ediyoruz, diyoruz ki; özel yetkili mahkemeler doğal yargıç ilkesine aykırıdır. CHP grubu adına 12 Haziran'dan sonra hemen TBMM Başkanlığına ceza yargılama yöntem yasasının değiştirilmesiyle alakalı yani özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla alakalı bir yasa teklifi verdik. Ben anayasa komisyonu üyesiyim. Bu yasa teklifinin altında bir hukukçu milletvekili olarak imzam var. Temenni ederiz ki, Türkiye bu tip yargılamalardan yani ihtisas mahkemesi olduğu iddia edilen bu mahkemelerin hükümlerinden kurtarılmalıdır" diye konuştu.