Horlama ve Cinsel İstek: Ento KBB Cerrahi Tıp Merkezi Op. Dr. Ümit Filiz'in Görüşleri

İngiliz araştırmacılar, horlamanın çiftlerin seks hayatını ve dolayısıyla da aile ilişkilerini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymuştur. 1000 çift üzerinde yapılan araştırmaya göre, eşlerden birinin horlaması ilk başta yatakların ayrılmasına neden olmaktadır

Horlama ve Cinsel İstek: Ento KBB Cerrahi Tıp Merkezi Op. Dr. Ümit Filizin Görüşleri
07 Nisan 2025 Pazartesi 14:37 tarihinde eklendi, 1.365 kez okundu.

HORLAMA CİNSEL İSTEĞİ ÖLDÜRÜYOR!
 

İngiliz araştırmacılar, horlamanın çiftlerin seks hayatını ve dolayısıyla da aile ilişkilerini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymuştur. 1000 çift üzerinde yapılan araştırmaya göre, eşlerden birinin horlaması ilk başta yatakların ayrılmasına neden olmaktadır. Bu durumda çiftlerin cinsel hayatları da olumsuz etkilenmektedir ve çiftlerin toleransları azalır. Horlama nedeniyle yatakların ayrılması, boşanmaya kadar devam edebilmektedir.
 

Boşanma dönemindeki çiftlere yapılan bir ankette, çiftlerin %80'i boşanma sebepleri arasında horlamayı ilk üç sebep arasında saymaktadırlar. Bilim insanları, bu durumun horlayan kişinin de sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çekmektedir. Horlaması nedeniyle sürekli uykusu bölünen ve sağlıklı dinlenemeyen kişiler, dikkatlerini belirli bir olaya ya da diyaloga yoğunlaştıramamaktadırlar.
 

Horlayan her 3 erkekten 2'sinde, erkeklik hormonunun etkilendiği tespit edilmiştir. Uykuda nefes duraklama hastalığını yaşayan kişilerde testosteron adı verilen erkeklik hormonu belirli oranda azaldığı için cinsel açıdan sorunlar yaşanabilmektedir. Hastalar tedavi olduktan sonra sağlıklarına kavuşabilmektedirler. Özellikle horlama ve uyku apnesi sorunu yaşayanlarda, aynı zamanda oluşan depresyona bağlı olarak libido azalması ve cinsel fonksiyon bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Tedavi uygulandıktan sonra cinsel fonksiyonlarda da ciddi ölçüde düzelme görülebilmektedir.
 

Eşi horlayan ve apnesi olan 1000'in üzerindeki kadınla yapılan bir araştırmada, horlayanlar ve apnesi olanların yatak partnerlerinin %81'i uykularından memnun olmadıklarını, bu nedenle de gündüzleri yorgun ve keyifsiz hissettiklerini belirtmişlerdir. Horlayanların partnerlerinin, ortalama bir saat daha kısa uyudukları da saptanmıştır. Hasta eşlerinin %70'i çözüm olarak başka odada yatmayı tercih ettiklerini ifade etmektedirler. Tatilde alınan alkol de bu durumu daha kötü hale getirebilmektedir. 50 yaşın üzerindeki erkeklerin %50'sinde horlama, %10'unda ise uyku apnesi bulunmaktadır. Yani en iyi ihtimalle bile her 2 çiftten birisi uyku sorunu yaşamaktadır.
 

Horlama ve uyku apne hastalarımın bir kısmı, hekime cinsel yetersizlik sorununu araştırırken başvurmaktadırlar. Uyku apne sendromu tanısı ve tedavisini takiben cinsel sorunlar genellikle ek bir tedavi gerekmeksizin kendiliğinden düzelmektedir.
 

Op. Dr. Ümit Filiz'in Görüşleri
 

Ento KBB'nin başarılı hekimi Op. Dr. Ümit Filiz bu konuda şöyle diyor:
 

"Uyku apnesi ve horlama, sadece geceyi değil, tüm yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sorunlar arasında yer alıyor. Kadınların özellikle cinsel hayatları üzerinde önemli etkiler yaratabiliyor. Kadınlarda, uyku apnesi nedeniyle yaşanan cinsel isteksizlik ve orgazm zorluğu oldukça yaygın. Bu durum, çoğu zaman çiftler arasında da ilişki sorunlarına yol açabiliyor. Horlamanın da ciddi etkileri var. Cinsel isteksizlik, ilişki sorunları ve depresyon gibi etkiler, horlayan bireylerin ve partnerlerinin yaşamını zorlaştırabiliyor. Ancak tedavi sonrasında bu sorunlar büyük ölçüde iyileşebiliyor. Uyku apnesi ve horlama tedavi edilmediği takdirde, sorunlar daha da büyüyebilir, bu yüzden doğru bir tedavi süreci çok önemlidir."

Kaynak: Ento Cerrahi Tıp Merkezi - Websitesi