Tunceli merkeze bağlı Sinan köyünde yapımı devam eden karakolun birinci derece arkeolojik sit alanına yakın alanda bulunması tepki topladı.
Tunceli merkeze bağlı Sinan köyünde tarihi Sinan Kalesi'nin bulunduğu alanda birkaç ay önce karakol yapımına başlanması üzerine Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi üyeleri ile köylüler, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na başvuruda bulunarak bölgenin sit alanı olarak tescil edilmesini istedi. Talebi inceleyen Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Elazığ Müze Müdürlüğü uzmanlarına alanda inceleme yaptırdı.
İncelemeler sonucu hazırlanan rapor, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na sunuldu. Koruma Bölge Kurulu üyeleri, Sinan Kalesi'nin kültür varlığı özelliği göstermesi nedeniyle birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesine karar verdi.
Alanın birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilmesine rağmen karakol inşaatının devam etmesine tepki gösteren Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi üyeleri köyde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Girişim Üyesi Mazlum Doğan, "Tarihi Sinan Kalesi harabeleri ve etrafı tahrip edilmemeli. Bu alanın birinci derece sit alanı ilan edilmesi bakımından çalışmanın durdurulması gerekiyor. Bu kararın uygulanmasını bekliyoruz." dedi.
Birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen alan ve yakın çevresi için koruma amaçlı imar planı gerektiğini hatırlatan Doğan, "Bu bölgede koruma amaçlı imar planları yapılmamasına rağmen tarihi Sinan Kalesi'nin tepesinde karakol çalışması devam ediyor, bunun durdurulması gerekiyor." diye konuştu.
Doğan, çalışmanın durdurulması için hukuki yollara da başvuracaklarını da belirtirken köylüler de karakol yapımına tepki gösteriyor. Köylülerden Sevim Bağrıyanık, karakol yapılan alanda kutsal kabul ettikleri ziyaretlerinin olduğunu belirterek, "Çocuklarımız hastalanınca oraya götürüyorduk. Ziyaret orası. Kurbanımızı orada kesiyorduk, her şeyimiz oradaydı. Elimizden aldılar. Artık asker olduğu için gidemiyoruz." dedi.
Ali Güngörmüş isimli köylü karakol yapımıyla hem ibadet hem de tarihi alanın yok edildiğini söyledi. Köydeki karakolu türkü söyleyerek protesto eden Suzan Bağrıyanık, "Bu dağlarda artık silah sesleri değil türkü sesleri yankılansın. Kuş sesleri olsun bunları istiyoruz." şeklinde konuştu.