Kuzey Kore barış anlaşmasını yırtıp attı!

Kuzey Kore yetkilileri, Güney Kore ile yapılan karşılıklı çatışmazlık kararının geçersiz olduğunu ve iki ülke arasındaki kırmızı hattın kapatacağını duyurdu. 
 

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Kuzey Kore hakkında yaptırım kararlarını ağırlaştırmasından sonra Pyongyang yönetiminden sert açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Kuzey Kore’nin kurduğu Vatan’ın Barışçıl Birleşme Konseyi bugün yaptığı açıklamada, Güney Kore ile arasındaki barış anlaşmalarını sona erdirdiğini, karşılıklı çatışmazlık kararının geçersiz olduğunu ilan etti. Açıklamanın devamında konsey, iki ülke arasındaki kırmızı hattın kapatacağını ve askeri görüşmelerin yapıldığı tarafsız bölge olan Panmoonjeom’daki temsilcilerini ise geri çektiklerini bildirdi.

 

Kuzey Kore daha önce yaptığı açıklamada "düşmanlarına" karşı önleyici nitelikte nükleer saldırı yapma hakkı olduğunu söylemişti. Pyongyang yönetimi, ABD ve Güney Kore’nin ortak yaptıkları ‘Key Resolve’ ‘Foal Eagle’ adlı askeri operasyonların kendilerine karşı bir saldırı manasını taşıdığını iddia etmişti. 

 

Güney Kore: Bundan sonra olanlarda Kuzey Kore sorumludur

Güney Kore Birleştirme Bakanlığı sözcüsü Kim Hyung-seok, "karşılıklı çatışmama kararına" uyulmaması halinde yaşanacaklardan Kuzey Kore’nin sorumlu olduğunu ifade etti.

 

Kuzey Kore’nin ateşkes kararının geçersiz olduğunu açıklamasından sonra Güney Kore tepkisini vermede geç kalmadı. Basın açıklaması yapan Güney Kore Birleştirme Bakanlığı sözcüsü Kim Hyung-seok, Kuzey Kore yönetiminin sert söylemlerle iki ülkenin ilişkilerini zora sokmasına gerek olmadığını ifade etti. Sözcü Kim, Kuzey Kore’nin tehdit ve saldırılarla bir şey elde edemeyeceğini bilmesi gerektiğini söyledi.

 

Kuzey Kore’nin ateşkes kararının geçersiz olduğunu açıklamasına karşılık veren sözcü Kim, bundan sonra olanlardan Pyongyang yönetiminin sorumlu olacağını ifade etti. “Karşılıklı çatışmazlık kararına uyulmaması halinde yaşanacaklardan Kuzey Kore yönetimi sorumludur.” diye konuşan Kim, “Dileriz ki, Kuzey Kore yalnış bir yolu seçmez ve uluslararası kamuoyunun güvenini kazanacağı bir yolu tercih eder.” dedi.