Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Para Politikası Kurulu (PPK) ve Merkez Bankasının aldığı kararları son derece yerinde ve doğru bulduğunu söyledi.
Bakan Çağlayan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) heyetini kabulünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çağlayan, Merkez Bankasının aldığı kararları çok olumlu bulduğunu ifade ederek, finansal otoritelerin iki türlü karar aldığını kaydetti. Finansal otoritelerin karar alma sürecinde zamanlamanın son derece önemli olduğuna işaret eden Çağlayan, “Ne geç kalacaksınız ne de erken davranıp piyasada paniğe yol açacaksınız” dedi.
Merkez Bankasının kararlarının yerinde ve doğru olduğunu bir kez daha ifade eden Çağlayan, dövizde yükselmelerin olabileceğini, çünkü dalgalı kur rejiminin benimsendiğini söyledi. Bu konuda önümüzdeki haftandan itibaren gelinmesi gereken noktaya gelineceğini belirten Çağlayan, toplumda beklentilerin, dolar fiyatları ve borsayla ölçüldüğünü, ancak reel ekonominin de dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Bakan Çağlayan, faiz lobisinin faizlerin artması yönünde çaba gösterdiğini de ifade ederek, “Merkez Bankası yönetimi, faiz artırımı konusunda goygoya fazla gelmedi” dedi.
Bugün Türkiye'nin ciddi büyüme elde ederken, enflasyon ve faizi düşürme imkanına sahip olduğunu anlatan Çağlayan, Merkez Bankasının faizleri indirme kararının faiz artışı bekleyen lobiye karşılık, ekonominin büyümesi gerektiğini, frene basmaya gerek olmadığını net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.
MALİYE BAKANI ŞİMŞEK: KARARLAR TÜRKİYE İLE İLGİLİ DEĞİL
Maliye Bakanı Şimşek, Merkez Bankasının son kararlarıyla ilgili bir soru üzerine de bu kararların gerek global ekonomideki, gerekse Türkiye'deki gelişmelerle ilişkili olarak alındığını bildirdi.
Türkiye'de geçmişte, hep “Politika yapıcılarının niye proaktif olmadığının tartışıldığını kaydeden Şimşek, şunları söyledi:
“Geçen sene gündemdeki en büyük konu aşırı ısınmaydı, büyümeydi. Bugün gelinen nokta farklı bir durumu ortaya koyuyor. Alınan kararlar piyasalara iyi açıklanmalı. Baktığınız zaman döviz piyasasındaki oynaklığı bir miktar sınırlamak, istikrar getirmek, global büyüme endişelerine karşı önceden bir tutum ortaya koymak, para politikasında, para piyasalarında oynaklığı sınırlamak... Tedbirleri bu çerçevede değerlendirmek lazım. Alınan tedbirler, gerek global ekonomideki, gerek Türkiye'deki gelişmelerle ilişkili. Son 1 aydır Türkiye'de kredi hacminde ciddi bir yavaşlama, hatta kredi büyüme oranlarında eksiye dönüş söz konusu. Bu kararları o çerçevede de değerlendirmek lazım.”
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI ERGÜN: KARARLAR OLUMLU ETKİ YAPACAK
Merkez Bankası'nın aldığı kararlarını değerlendiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye ekonomisi üzerinde olumlu etkilerinin olacağını düşündüğünü söyledi. Merkez Bankasının dünyadaki ekonomik gelişmeleri ve bu gelişmelerin Türkiye ekonomisiyle ilişkisini yakından takip ettiğini söyleyen Bakan Ergün, Türkiye ekonomisini durgunluğa sevk edecek gelişmelerin takip edilmesi gerektiğini ifade etti.
Merkez Bankasının attığı adımların da bu istikametteki adımlar olduğunu vurgulayan Bakan Ergün, şöyle konuştu:
“Daha önceki adımlarda da 'bu alınan tedbirler yatırımları olumsuz etkiler mi' diye sizler sormuştunuz. Yatırımların olumsuz etkilenmesine dair tedbir alma düşüncesi Merkez Bankasında da diğer kurumlarda da olmadı. Tüketimin bir miktar frenlenmesi ile tüketici kredilerinin daha kontrollü bir şekilde kullanılmasına dönük tedbirler alınmıştı. 'Türkiye'de fazla yatırım yapılıyor, artık fazla yatırım yapılmasın' gibi bir düşünce ile hareket edilmedi. Bugün de ekonominin durgunluğa sevk edilmesine dönük gelişmeler karşısında Merkez Bankasının tabi olarak bazı tedbirler alması, yine Türkiye ekonomisinde yatırımların devam etmesi, Türkiye ekonomisinin kontrollü bir şekilde büyümeye devam etmesi, kontrollü bir şekilde büyümeye devam etmesi alınan tedbirlerle sağlanmış olacaktır.
Tabi değişik yorumlar yapılabilir, ama o yorumların hangisinin doğru olduğuna dair bugün itibariyle o yorumları yapanların da bir şey söylemesi mümkün değil. Bu politikalar uygulandıkça, Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi görüldükçe bu yorumların değeri konusunda bir şey söyleyebiliriz. Dolayısıyla Merkez Bankasının faiz indirim kararı da bankaların karşılık oranlarını bir miktar indirmesi kararı da, döviz satışı ile ilgili almış olduğu kararı da ben şahsen Türkiye ekonomisi üzerinde olumlu etkileri olacağını düşünüyorum.”