Dagbladet gazetesinin internet adresinde yer alan fotoğraflarda Gizem Dogan'ın fotoğrafı üçüncü sırada yer aldı. Gazeteler, ölenlerin ve kayıpların isim ve fotoğraflarını yayınlarken, polis de isim listesini yayınlayacağını açıkladı.
Norveç'te hükümet binasına yönelik bombalı saldırı ile Utoya adasındaki silahlı saldırıda ölenler anısına tüm ülke yas tutarken, ülkenin tek mutlu insanının katil Anders Behring Brevivik'in olduğu görüldü. Breivik'in ilk duruşmasında mutluluğu gözlerden kaçmadı. Norveç halkı, 'törenler sırasında bizler intikam duygusu taşımadan, gururumuz ve şerefimizle, yas tutarken, sadece o gülümsüyordu' diyerek katile tepki gösterdi. Katilin Fransa'da yaşayan babası ise olaydan büyük üzüntü duyduğunu belirterek oğlunun intihar etmesi gerektiğini söyledi. Breivik'in avukatı da ilk duruşma öncesinde kendisine 'umarım duruşmaya giderken beni vururlar' dediğini açıkladı.
Katil Breivik'in manifastosu okundukça ürpertici konular ortaya çıkmaya başladı. Breivik'in, Otam bombası yapabilmek veya en az Tjernobyl'deki atom santralinin verdiği zarara benzer bir zarar verebilmek için Rusya'ya giderek araştırmalarda bulunduğu belirtildi. Breivik'in bomba yapımında kullandığı kimyevi maddeyi Polonya'dan, aliminyum'u İsveç'ten temin ettiği bildirildi. Breivik'in ayrıca bir model uçak firmasıyla da temasa geçerek bomba taşıyabilecek nitelikte model uçak satın almaya çalıştığı ortaya çıktı.
UYGULADIĞI B PLANIYMIŞ
76 kişinin katili Brevik'in uyguladığı planın B planı olduğu bildirildi. A planına göre ilk etapta 25 milyon kron gibi büyük bir paraya sahip olarak Avrupa'da İslamlaşmayı önlemek için mücedele verecek bir sağ organizasyon oluşturacaktı. Finansmanı sağlamak için borsaya 2005'te 4 milyon kron yatırdı, ama 2 milyon kron zarar etti. A planı başarılı olmayınca Askeri plan olan B planı harekete geçirdi. Polisteki ifadesinde katliamla ilgili olarak Başbakan Jens Stoltenberg ve Dışişleri Bakanı Jonas Garde'yi öldürmenin kendisi için önemli olmadığını, en büyük amacının ise eski başbakanlardan Gro Harlem Brundlan'ı öldürmek olduğunu söyledi.
İSLAMİ TERÖRE ODAKLANDIK
Norveç Gizli Servisi PST şefi Janne Kristensen basın toplantısında, bir gerçeği itiraf ederek Breivik'i saldırılardan önce durdurmanın mümkün olmadığını belirterek her şeyi o kadar zekice ve uzun bir zaman biriminde hazırlamış ki, Doğu Alman ajanları bile ortaya çıkaramazdı. Bizim zaafımız ise, bugüne kadar çalışmalarımızı radikal dinciler ve İslami terör örgütleri üzerinde yoğunlaştırmak oldu. Biz Müslümanlara odaklandık. Solo teröristleri takip etmek ve ortaya çıkarmak her zaman zordur dedi.
TEK BAŞINA HAREKET ETMEDİĞİNİ SÖYLEDİ
Savcı Christian Hatlo, Breivik'in gerek polisteki sorgulaması sırasında gerekse ilk duruşmasında, her iki eylem için de yalnız hareket etmediğini, iki terör hücresi daha bulunduğunu söylediğini belirtti. Hatlo saldırıyı planlarken yalnız olmadığını söyledi. 2002'de İngiltere'de PCCTS, Knights Templar adında aşırı sağ bir ögüt oluşturduğunu öğrendik. Bu durumda, Breivik'in her iki saldırıyı da yalnız başına gerçekleştirdiğini söyleme şansımız yok dedi.
30 YIL HAPSİ İSTENECEK
Savcı Christian Patlo ve polis, mahkemeden Breivik'in 30 yıl hapse mahkum edilmesini talep edeceklerini açıkladılar. Terör yasasından yararlanarak 21 yıl hapsi istenecek olan Breivik ayrıca insanlık suçu işlediği gözönünde bulunarak 30 yıla kadar mahkum edilebileceği bildirildi. Savcı Patlo, bir şahsa yada grubu karşı insanlık suçu işlemenin 30 yıla kadar hapis cezası gerektirdiğini söyledi.
DANİMARKA'DA ÜRKÜTEN GELİŞME
Norveç'te yaşanan trajediye rağmen, Danimarkalı aşırı sağcıların faaliyetlerini durdurmadıkları görüldü. Yeni kurulan İslam karşıtı Özgür Danimarka (Frit Danmark) partisinin üyelerine silah eğitimi vermeye devam ettiği bildirildi. Fyens Stifte Tidende gazetesi, parti başkanı Michael Ellegaard'ın Odense şehrindeki evinin bahçesinde üyelere silah kullanma eğitimi verdiğini yazdı. Silah eğitimini durdurmayı düşünmediğini belirten Michael Ellegaard, 'Norveç'teki olaylara üzüldüm ama olaylar bizim silah eğitimimizi durmamazı gerektirmiyor. Üyelerimizin silahlanarak, soyguncular ve Muhammed'cilere karşı kendilerini korumaları gerekiyor. Yaptığımız yasa dışı değil. Aşırı sağcılar son 10-15 yıldır silahlanarak ileride mutlaka Müslümanlarla yaşayacağımız iç savaşa karşı hazırlık yapıyorlar' dedi.
İktidardaki Liberal Parti Sözcüsü Kim Andersen, Adalet Bakanı Lars Berfoed'e başvurarak, polisin Michael Ellegaard ve diğer aşırı sağcıların silahlanması ile ilgili soruşturma başlatmasını istedi. Hükümeti dışarıdan destekleyen aşırı sağ Danimarka Halk Partisi sözcüsü Sören Espersen, yabancılara yönelik politikalarında bir değişiklik olmayacağını belirterek Breivik, "Bizim gibi ülkesi ve AB'deki yabancılara karşı bir politika izliyordu, sonra terörist oldu. Onun terörist olması bizim yabancılara karşı politikamızı değiştirmemiz anlamına gelmez. Biz aynı politikaya devam ederiz. Oslo'daki olaylar bizi etkilemez" dedi.
Uyum Bakanı Sörend Pind'in kendi sosyal paylaşım sayfasında ülkemizde gösteri düzenleyenler, Oslo'daki teröristten farklı değildir sözleri büyük tepkilere yol açtı.
BAŞBAKAN ERDOĞAN GİZEM'İN AİLESİNİ ARADI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, saldırılar sonrasında kendisine ulaşılamayan Türk kızının ailesini telefonla aradı. Alınan bilgiye göre, Başbakan Erdoğan, kayıp Türk kızı Gizem Doğan'ın ailesinden bilgi aldı.