CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Odatv'de yayınlanan ve ekonomi analizini içeren iki yazısının dava eki klasörlere konulduğunu söyledi.
Oğuz Oyan, Meclis’te milletvekillerinin yaptığı faaliyetlerin de klasörlerde yer aldığını belirtti. CHP'li Oyan, "Bu bağlamda Meclis Başkanı'nın mutlaka harekete geçmesi gerekiyor. Bugün Meclis Başkanlığı’na yazılı soru önergesi vereceğim. Başkan, Meclis’in onurunu korumak zorundadır. Meclis öyle bir takım savcıların elinde oyuncak olacak bir organ değildir. Sözde delillerin bu davanın klasörlerinden ayıklanarak imha edilmesini sağlaması gerekir" dedi.
İsmi geçen diğer CHP'li milletvekillerinin suç duyurusunda bulunup bulunmayacağı sorusu üzerine Oyan, bu konuyla ilgili çalışma yapıldığını, Meclis grubunun, Genel Merkez’in alacağı yeni tavırlar olacağını, sürecin planlandığını anlattı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da önümüzdeki günlerde kişisel olarak suç duyurusunda bulunacağını söyleyen Oyan, konuyu uluslararası platforma da taşıyacaklarını ifade etti.
'SAVCI DEĞİL HÜKÜMETİN AJANI OLDULAR'
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da bir bölüm Cumhuriyet savcılarının "siyasi iktidarın doğrudan ya da dolaylı talimat, tavsiye ve telkinleri doğrultusunda görev yapar hale geldikleri" iddiasında bulundu. Kart, "Onlar artık Cumhuriyetin savcısı değil, Hükümetin ajanıdırlar" diye konuştu.
Gazeteci Müyesser Yıldız ile ilgili bütün delillerin dijital yoldan tahrif edilmek yoluyla yapıldığına dair bilirkişi raporlarının ortaya çıktığını belirten Kart, "Bunların orjinaline ulaşılamıyor. Savcılık makamları bunu bile engelliyor. Bazı savcılık makamları delil üretim, delilleri karartma merkezi haline geliyor" açıklamasında bulundu.
Bunları Adalet Bakanı'na doğrudan söylediklerini anlatan Kart, "Dinleme lütufunda bulunuyor ama bir türlü harekete geçemiyor. Çünkü, Türkiye'deki adaletsizlik Adalet Bakanlığından, Hükümetten başlıyor" dedi.
Kart, bir gazetecinin, "Uzlaşma Komisyonunda güven bunalımı var. CHP gol yedi..." şeklindeki haberle ilgili bir sorusu üzerine ise şunları söyledi:
"Şeklen, lafzen dünyanın en mükemmel anayasasını yapabiliriz. Bu mümkün. Şimdiki anayasada da basın özgürlüğü, iletişim özgürlüğü, özel hayatın gizliliği var. Peki Türkiye'de bunlar var mı? Demek ki alt hukuku inşa etmemiz gerekiyor. Anayasa çalışmalarının demokrasiye hizmet edebilmesi için demokratik hak ve özgürlüklerin kurumsallaşabilmesi için bu alt hukuk düzenlemelerinin yapılmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz. Siyasi partilerin bu konuda bir irade ortaya koymasını istiyoruz. Ama bu noktada AK Parti'nin engellemesiyle karşılaştığımızın bilinmesini istiyoruz. Bu iradeyi bu komisyon ortaya koyabilir. Bu iradenin ortaya koyulmaması AK Parti'nin bu konuda kişisel ve konjonktürel hesaplarının olduğunu gösterir. Ama çalışmalarımızı bunları da kapsayacak şekilde sürdüreceğiz. Onun için 'gol yemek' diye bir şey söz konusu değil."