Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek Kürtçe ve Süryanice bölümler açan Mardin Artuklu Üniversitesi'nden şimdi de Said Nursi adımı geldi.
Üniversitede, 'Cumhuriyet rejimine muhalif olduğu' iddiasıyla yıllarca sürgün hayatı yaşayan, mezarı 27 Mayıs hükümeti tarafından yıktırılarak bilinmeyen bir yere nakledilen Said Nursi adına enstitü kurmak için proje hazırlandı.
Ayrıca yarın başlayacak olan sempozyumda, Said Nursi'nin 'Kürt Reçetesi'adlı eseri masaya yatırılacak.
Akşam gazetesinden Ali Ekber Ertürk imzalı haberde, Rektör Prof. Serdar Bedii Omay'ın, "Risale-i Nur ve Said Nursi adıyla enstitü kurulması için proje hazırladık. Dosya şu anda senatoda. Prosedür tamamlandıktan sonra resmi başvurumuzu yapacağız. Dosyayı yakında YÖK'e göndereceğiz" sözlerine yer verildi.
Rektör Yardımcısı Prof. Kadri Yıldırım da, enstitü hazırlığının gerekçesini, "Toplumun hem maddi hem de manevi kültüründe çok büyük roller oynamış bilim, ilim adamlarının rollerinin toplum tarafından bilinmesini sağlamak. Said Nursi ve eserleri, malesef toplum tarafından arzulanan şekilde bilinmiyor. Bu eksikliğin, üniversitelerin bünyelerinde kurulacak enstitülerle giderilmesinin en sağlıklı yol olduğunu düşünüyoruz" dedi.
KÜRT REÇETESİ
Bu arada Artuklu Üniversitesi, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı işbirliğiyle 'Said-i Nursi Sempozyumu' düzenlenecek.
Yarın başlayacak olan ve üç gün sürecek olan sempozyumda, 75 akademisyen Said Nursi, eserleri ve Kürt sorununa bakışı konularında sunumlar yapacak.
Resmi bir kurumda Said-i Nursi adına düzenlenen geniş kapsamlı ilk toplantıyla ilgili Rektör Yardımcısı Prof. Yıldırım şunları söyledi.
"Said Nursi'nin Kürt sorunu çerçevesindeki görüşlerini tartışacağız. Amacımız, Said-i Nursi'nin gerçek kişiliği ve düşüncelerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmaktır. Onun 'Kürt Reçetesi' adlı önemli bir eseri var. Burada çok önemli sosyal ve kültürel projelere yer vermektedir. Onun deyimiyle 'Kürdistan'da kurmayı düşündüğü bir üniversite var; adı da 'Medrese-i Zehra'. Kendisi, burada 3 eğitim dili olmasını istemiş, Arapça, Türkçe ve Kürtçe. Tam da demokratik adımların, Kürt sorununun çözümüne yönelik birtakım görüşlerin yaşama geçtiği bu günlerde, bu eserde ne var ne yok, ortaya çıkarılmalıdır. Herhangi bir provokasyon olmadığı takdirde, üniversiteler bu konuda öncü rol oynamalıdır."