Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son yıllarda Avrupa'dan Türkiye'ye tersine göçün arttığına dikkati çekerek, "Almanya'dan, Avrupa'dan tersine göç bizim için sürpriz değil" dedi.
Almanya'nın Schleswig-Holstein eyaletinin Kiel kentinde düzenlenen Global Ekonomik Sempozyumun kapanışından önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Şimşek, son yıllarda Almanya'dan tersine göçün başlamış olmasını Türkiye'nin gösterdiği performansa bağladı.
Bakan Şimşek, son yıllarda Almanya'dan Türkiye'ye tersine bir göçün başlamış olmasının bir anlamda Türkiye'nin son yıllarda gösterdiği ekonomik performansla çok ilgili olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Tabii ki Almanya'da yetişmiş Türk kökenli vatandaşlarımızın ve Alman vatandaşların Türkiye'ye dönüyor olması bizim için bir avantajdır. Türkiye'nin de her zaman tecrübeli ve iyi eğitim alan insanlara ihtiyacı var. Her zaman Avrupa'ya şunu söylemişizdir. Yani bu göç ile korkuları yersizdir diye. Çünkü son 10 yılda Türkiye çok mesafe aldı. Önemli reformlar yaptı. Avrupa'nın zaman zaman birkaç katı hızla ekonomik büyüme performansına kavuştu. Önümüzdeki yıllarda da bunun devam edeceğini düşünürsek tabii ki büyüme performansı ile gelişmesi, sürekli artan hayat standartları ile tabii ki Avrupa'ya göre büyük bir cazibe merkezi haline geldi."
Avrupa'dan tersine göçün Türkiye için sürpriz olmadığına da işaret eden Şimşek, "Tersine göç Türkiye için çok büyük bir sürpriz değil. Başka türlü düşünmek zaten yanlış olur. Biz her zaman için Avrupa'daki Türk kökenli vatandaşlarımızı önemli gücümüz ve önemli bir varlık olarak gördük; Türkiye'de dünya ülkeleri arasında güçlü köprülerin oluşturulmasına katkıları olan unsurlar olarak gördük. Ama zaman içerisinde bunlardan bir kısmının Türkiye'ye dönmesi ve Türkiye'nin gelişmesine katkıda bulunması bireysel anlamda kendi geleceklerini Türkiye'de görmeleri sürpriz olmamalı. Çünkü şu anda Avrupa'dan daha hızlı büyüyor ve açığı Avrupa'dan daha hızlı kapatıyoruz. O anlamda da faydalı bir süreç" diye konuştu.
-"50 yıl içerisinde çok şey değişti"-
Bakan Şimşek, Avrupa'ya iş gücü anlaşmasının 50. yıl dönümü vesilesiyle de şunları söyledi:
"50 yıl içerisinde çok şey değişti. Bir kere şu anda üçüncü nesilden bahsediyorsunuz. Türkiye çok değişti. O gün gelenler çok farklı bir çerçevede buradaydılar. Misafir işçiler olarak görülüyorlardı. Fakat bugün gelinen noktada en azından Almanya'ya gelenlerin üçte biri artık burayı kendilerine vatan edindiler. Tamamen buraya yerleştiler ve bu ülkenin vatandaşları oldular. Geriye kalanların da Avrupa ve Türkiye ile bağları son derece güçlü. Bunun böyle olması da gerekiyor."
-"Uyum başka şey, asimilasyon başka şey"-
Türkiye'nin ve Avrupa'nın farklı noktalarda olduğunu, 50 yıl içinde çok şey değiştiğini belirten Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz her zaman vatandaşlarımıza şunu söyledik. Entegrasyon önemlidir. Asimilasyon ayrı bir şeydir, entegrasyon ayrı bir şey. Bir ülkenin dilini öğrenmek, iyi eğitim almak, ekonomik ve sosyal hayatta önemli başarılara imza atmak, yaşadığınız topluma değer katmak, yani katkıda bulunmak, yaşanılan ülkenin kanunlarına, kurallarına uymak zaten esastır, olması gereken de budur. Dolayısıyla aslında çok farklı noktadayız. 50 yıl çok şey öğretti. 50 yılın sonunda Avrupa çok farklı noktada Türkiye çok farklı noktada. Türkiye'nin hızlı biçimde Avrupa ile arayı kapatmış olması hem buradaki vatandaşlarımızın öz güvenini artırdı hem de Türkiye'den Avrupa'ya göç konusundaki ön yargıları ve kaygıları azalttı."
Avrupa'dan Türkiye'ye son yıllarda tersine göçün yaşanması ve Türkiye'nin çok hızlı kalkınması ile vize rejiminin yeniden değerlendirilmesi imkanını çok yüksek gördüğünü ifade eden Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Vizeler neden konuldu? Türkiye'nin zayıf, fakir ve istikrarsız olduğu, temel hak ve özgürlüklerin çok zayıf olduğu, imkanların çok sınırlı olduğu dönemlerde tabii ki. Avrupa'ya, dünyaya Türkiye'den birçok insan göç etme arzusu içindeydi. Bunu sınırlamak için de vize rejimi getirildi. Ama bugün yavaş yavaş tersine göçün başlaması ve çok hızlı kalkınması ile birlikte bence vize rejiminin de yeniden değerlendirilmesi imkanını çok yüksek görüyorum. O sorunlar da bu çerçevede çözülmüş olur."