Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ve İran'ın iki komşu ve devletten öte bir ilişkiye sahip olduğunu belirterek, ''Türk-İran ilişkileri son derece iyi seviyededir'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la çeşitli temaslarda bulunmak üzere İran'da bulunan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Tahran'daki Yunus Emre Kültür Merkezi'nin açılış törenine katıldı.
Bakan Davutoğlu buradaki konuşmasında Yunus Emre Kültür Merkezi'nin açılışını yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti ve bu tür merkezlerin güçlü siyasi iradenin bir yansıması olarak faaliyetlerine başladığını bildirdi.
Türkiye'nin kültürel bağları olan kardeş millet ve devletlerle ayrıca dünyanın en uzak coğrafyasındaki devletlerle milletlerle daha yakından tanışmak amacıyla bu tür kültür merkezlerinin açıldığını kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:
''Buralara ileteceğimiz mesajlar var, gittiğimiz her yerde paylaşacağımız köklü bir kültür birikimimiz var ve oralardan alarak zenginleştireceğimiz bir gelecek vizyonumuz var.''
Kültür merkezlerinin her birinin açılışında özel bir anlam ve hissiyat yaşandığını anlatan Davutoğlu, bu merkezlerin en anlamlılarından birinin de Tahran'da açılan merkez olduğunu söyledi.
Bakan Davutoğlu şunları kaydetti:
''Türkiye İran ilişkisi sıradan iki komşu, ulus devletin ilişkisi değildir. Evet komşuyuz, sınırlarımız uzun asırlardır barış sınırlarıdır. Ama bizim ilişkimiz komşu iki devlet iki halk olmanın ötesinde ilişkilerdir. Tarihte çok az millet çok az ülke Türkiye ve İran kadar iç içe geçen birbirini etkilemiş bulunan bir ortak geçmişe sahiptir.''
Mevlana'nın Belh'de doğup, İran üzerinden Anadolu'ya geçerek bir kültür aktarımı yapan büyük bir şahsiyet, önder, öncü, ve düşünür olduğunu belirten Davutoğlu, büyük annesinin, ''Horasandır bizim ilimiz/ İsfahan'dan geçti yolumuz/ kalktık, göçtük, konduk Konya'ya ...'' şeklindeki dizeleri şiirsel bir ifadeyle anlattığını hatırlattı.
Davutoğlu şöyle konuştu:
''Horasan, İsfahan, Konya ve Anadolu'nun bütün diğer yerleri ve sonra Rumeli, Kuzey Afrika ve Afrika'nın içleri, Orta Asya stepleri ve Kırım'dan Kuzeye doğru giden bütün o kültür coğrafyası, o kültür coğrafyasının birikimi bizim için aslında bu büyük tarihin bir özeti mahiyetinde bugün.''
''Tarihte yerleşik ve hareketli kültürlerin bu derece iç içe geçtiği ve tekrar harmanlanarak yeni bir büyük medeniyet havzası oluşturduğu örnekler azdır'' diyen Davutoğlu, ''Büyük ve hareketli Türk boylarının İran'a girişleri ve Selçuklu Devleti'nin doğuşuyla birlikte bu iki hareketli ve yerleşik kültürün sentezinden büyük bir birikimin ortaya çıkması ve sonra bu birikimin Anadolu'ya daha sonra Avrupa içlerine, Afrika'ya taşınması, Türk-İran sentezinin kültürel etkileşimin bir ürünüdür.
Onun için biz iki kültür havzasının ortak medeniyet oluşturmak üzere harmanlandığı büyük bir ortak birikime dayalı olarak bugün bu merkezi burada açıyoruz. Anadolu'daki mimarimizde bu toprakların etkisi olduğu gibi bu toprakların kültüründe bizim bıraktığımız büyük izler oldu'' ifadesini kullandı.
-''İki ülke ilişkileri son derece iyi seviyededir''-
Bakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Birçokları Türk ve İran ilişkilerini bir rekabet ilişkisi olarak görür, ama rekabetten daha çok bir etkileşim ilişkisidir, büyük bir etkileşim ilişkisidir. Biz bunu tekrar keşfetmek durumundayız, Türkler İsfahan'ı, İranlılar İstanbul'u keşfettiklerinde bunların ruhu yine ortak bir medeniyet anlayışında buluştuğunda Doğu'nun uyanışı yepyeni boyut kazanacak.''
Türkiye-İran ilişkilerine de değinen Davutoğlu, ''Bugün de Türk-İran ilişkileri son derece iyi seviyededir ve siyasi olarak iyi olan bu ilişkiler inşallah kültürel olarak da Yunus Emre Vakfı'nın mevcudiyetiyle daha bir derinlik kazanacak'' dedi.
''Osmanlı sultanlarından Farsça divanı olmayan çok az, öbür tarafta Türkçe'yi son derece güzel bir şekilde kullanan Şah İsmail'den başlayarak Türkçe bu toprakların lisanı oldu'' diyen Davutoğlu, ''Bazen Türk-İran ilişkilerini biraz geriden takip edenler olup da bu ilişkiyi bir ölçüde sorgulamaya çalıştıklarında şu örneği veriyorum; İstanbul'dan sonra en çok Türkçe konuşulan ikinci şehir neresidir- Akla ilk gelen Ankara olabilir, ama eğer bir sayım yapılsa Tahran'da Türkçe konuşan nüfus daha fazla çıkar veya başa baş çıkar en azından. Böylesine ortak bir kültür. Tebriz'de, Urumiye'de ve diğer birçok şehirlerde ortak kültürümüzün bütün unsurlarını görerek yaşarsınız ve hiçbir zaman yabancılık hissetmezsiniz'' değerlendirmesini yaptı.
Bakan Davutoğlu, ''Türkçe bu topraklarda ne kadar köklüyse, Farsça da bizim edebiyatımızda, kültürümüzde o kadar köklüdür bunları tekrar buluşturacağız'' dedi.
Yunus Emre Kültür Merkezi'nin asırlardan geçe geçe büyümüş, kökleşmiş bu iki büyük kültür hazinesini birbiriyle buluşturması gerektiğini belirten Davutoğlu, İsfahan, Meşhed, Tebriz ve diğer şehirlerde de kültür merkezlerinin açılmasının önemine değindi.
Bakan Davutoğlu, konuşmasının ardından Yunus Emre Kültür Merkezi'nin açılış kurdelesini kesti.