Yani bugün engeller kalksın, 'Türkiye şunları yaparsa üye olur' densin, Türkiye 2 yıl içinde AB üyesi ülkeler içinde yer alır'' dedi.
Egemen Bağış, Bloomberg HT kanalında katıldığı programda soruları yanıtladı. Bağış, anketlerde Türk halkının AB üyeliğine desteğinin azalıp azalmadığının sorulması üzerine, kimi anketlerin Türkiye'de AB üyeliğine desteğin yüzde 17'ye düştüğünü iddia ettiği ancak bunun doğru olmadığını söyledi.
Yaptırdıkları anketlerde Türk halkının AB üyeliğine desteğinin yüzde 50 civarında olduğunu söyleyen Bağış, ''Türkiye'nin AB üyesi olacağına inanıyor musunuz'' sorusunda bu rakamın yüzde 35'e düştüğünü, ''AB reformları ülke için yararlı mı'' sorusuna cevabın yüzde 72 civarında ''evet'' olduğunu belirtti.
Türk vatandaşlarının AB'ye ilgisinin azalmadığını ifade eden Bağış, ''Türklerin AB'nin uyguladığı çifte standartlara kızgınlığının arttığını'' söyledi.
AB ile müzakerelerde 20 faslın açılmadığını hatırlatan Bağış, bunların 17'sinin üzerinde siyasi engel bulunduğunu, buna rağmen Türk halkında AB'ye yüzde 50 civarında destek varsa bunun, Türk halkının hoşgörüsünün ve kendi çocuklarının yarınının aydınlık olması için kararlılığının simgesi olduğunu söyledi.
''AB de aşacaktır''
AB'de devam eden ekonomik krize atıfta bulunarak ''Hiçbir kriz sonsuza kadar sürmüyor'' diyen Bağış, ''Biz de Türkiye'de yüzde 8 bin faizlerin ödendiği krizleri yaşamıştık. Nasıl biz onları aştıysak, AB de bugünkü ekonomik krizini aşacaktır. Türkiye'nin fasıllarını kilitleyen siyasi krizleri de aşacaktır'' dedi.
Egemen Bağış, fasıllardan 14'ünün Kıbrıs konusunda tıkalı olduğunu belirterek, ''Şubat ayında Kıbrıs'ta seçimler var. Aklı başında makul bir yönetim seçilirse ve bizim karşılıklı liman açma önerimizi, ki onlar için büyük bir avantajdır, kabul ederse, o zaman o 14 faslın önündeki engeller kalkmış olacak'' diye konuştu.
''2 yılda tamamlarız''
Egemen Bağış, şöyle devam etti:
''Engeller kalktığı anda, aslında şu an itibariyle Türkiye yüzde 70 oranında AB'ye tam üye olma noktasında atması gereken adımları atmıştır. Geri kalan adımların tamamını biz 2 yılda tamamlarız. Yani bugün engeller kalksın, 'Türkiye şunları yaparsa üye olur' densin, 2 yıl içinde AB üyesi ülkeler içinde yer alır ve AB'nin de lokomotif ülkelerinden bir tanesi olur. Şimdi bize bazı ülkeler icra memuru muamelesi yapıyorlar. Kapıyı açmamaya çalışıyorlar. Ama aslında Avrupa'yı icradan kurtaracak olan aktör de Türkiye olacaktır.''
İngiltere'nin avroya girmek istememesini ve AB bütçesinde yer almak konusundaki isteksizliğini hatırlatan Bağış, bu alternatif üyelik benzeri durumun AB'nin yükünü paylaşan Almanya ve Fransa'nın tedirgin olduğunu dile getirdi.
Egemen Bağış, ''Öyle bir alternatif gelişirse, içeriden bir taleple gelişirse, o zaman Türkiye de belki diğer bazı ülkeler de o yeni alternatif üyeliği tercih edebilir. Halihazırda içerideki üyelerden bir kısmı da İngiltere ile birlikte o tercihte bulunabilir'' dedi.
AB'deki ekonomik krizin siyasi krize dönüştüğünü belirten Bağış, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin ''Türkiye'ye muhtaç duruma düşebiliriz'' yönündeki açıklamasını hatırlatarak, Avrupa'nın ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının Türkiye'nin çevresinde olduğunu kaydetti.
Egemen Bağış, ''Bir mobil enerji iletişim teknolojisi geliştirilmedikçe, Türkiye'nin desteği olmadan ancak enerji politikasını dış politika aracı hatta tehdit unsuru olarak kullanan ülkeye muhtaç kalacaklarını onlar da görüyorlar. Ama Rum kesiminin engellemesi nedeniyle enerji faslını açamıyoruz. Burada bir mantık çelişkisi var. Onun için bu ekonomik krizi ve siyasi krizi bir kenara bırakıp, Avrupa'nın kendi çıkarlarını gözlemlemesi ve Rum kesimine 'Sen ne yapıyorsun- 500 milyon kişiyi karda kışta soğukta mı bırakacaksın. Bizim Türkiye ile enerji faslını açmamaz lazım' demesi gerekiyor'' diye konuştu.
Egemen Bağış, ayrıca Türkiye'nin AB'nin 2006-2013 bütçesinden yılda ortalama 850 milyon avro hibe kullandığını, 2014-2020 bütçesinden de yaklaşık aynı miktarda bir pay alacağını beklediğini ifade etti.