Atalay, TOBB Sosyal Tesisleri'nde, Valiliklerin AB Sürecinde Etkinliğinin Artırılması Projesinin değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye'nin AB üyelik sürecine değindi. Atalay, konuşmasında AB üyeliğinin, hükümetinin yürüttüğü Türkiye Vizyonu'nun önemli bir bölümü olduğunu ifade ederek bu vizyonun "AB rüzgarını arkasına alarak" çok daha etkili olabileceğini anlattı.
Yaptıkları bütün çalışmalarda kararlı olduklarını ve büyük aşama kaydettiklerini belirten Atalay, demokratikleşme, insan hakları ve hayat standartlarının yükseltilmesi konusunda önemli kazanımlar sağlandığını ifade etti.
Valilik temsilcilerine seslenen Atalay, "Türkiye, AB'ye üye olur mu olmaz mı gibi değerlendirmelere girmeden çalışın çünkü amaç standartlarının yükseltilmesi" uyarısında bulundu. Atalay, AB üyeliğinin eskiden sadece başkentte konuşulurken şimdi hem valiliklerde hem de yerel yönetimlerde bu sürecin heyecanının yaşandığını vurguladı.
Yasa ve düzenlemelerin uygulanması noktasında sorumluluklarının farkında olduğunu da kaydeden Atalay, valilik temsilcilerine gereken her türlü desteğin verileceğini belirtti.
İçişleri Bakanı Atalay, polis ve jandarma teşkilatının vatandaşa karşı tutum ve davranışlarının değiştiğine dikkati çekerek, Türkiye'nin bir zamanlar en çok işkence ile anılan bir ülke olduğunu ve AİHM'de bir çok defa mahkum edildiğini anımsattı. Atalay, "Bugün gerçekten Türkiye'de işkence sıfır, tam anlamıyla sıfır" dedi.
Hem Kopenhag hem de Maastricht kriterlerine bazı AB üyesi ülkelerin bile tam anlamıyla uyamadığı halde Türkiye'nin kurallara uyma konusunda daha özverili olduğunu bildiren Atalay, "AB ülkeleri, Türkiye'den kendisi rica edecek, diyecek ki; 'gelin biz geç kaldık, Türkiye bu birliğin üyesi olmalıdır' diye" dedi. Atalay, AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu ve ihtiyacın her geçen gün artacağını savundu.