Türkiye’de Havayolu Taşımacılığı Tarihsel Gelişimi

Havayolu taşımacılığı dünyada her ne kadar popüler olsa da ülkemizde henüz beklediği ilgiyi görebilmiş değil. Elbette bunda en büyük etkenlerden biri yüksek fiyatlar, her ilde havaalanı olmaması gibi durumlar örnek gösterilebilir. Burada yolcu taşımacılığı da eklenebilir.
 

Diğer taraftan yine havayolu lojistiği, lojistik sektörü için her ne kadar önemli olsa da yukarıda da belirttiğimiz gibi gerek havalimanlarının her ilde olmaması gerekse pahalı bir yöntem olması bu yöntemin kullanımını sınırlıyor.

Türkiye’de Havayolu
 

16 Şubat 1925 tarihinde “Türk Tayyare Cemiyeti” kurulmuştur. Tabi bunlardan daha önemli bir gelişme yaşandı. 15 Ağustos 1925 tarihinde sözleşmesi imzalanan ve 6 Ekim 1926’da açılan TOMTAŞ yani Kayseri Uçak Fabrikası’nın aynı yıl üretime başlanması bekleniyordu. Burada fabrikanın ortağı ve aynı zamanda üretimde yardımcı firma Junkers’ın yaşadığı maddi zorluklar üretimi engeller ve fabrikanın kapatılması yönündeki adımların atılmasına neden olur. Sonucunda 1928 yılında ortaklığını Türk Hava Kurumu’na devrederek ayrılır. Ardından 1929 yılına kadar kapalı kalan fabrika Kayseri Tayyare Fabrikası adıyla tekrar açılır. Bu sefer de Amerikan bir ortaklık ile çalışır. Burada Amerikan, Alman, İngiliz ve Polonya uçakları üretilir kapatılana kadar. Ve nihayet ülkemize giren sözde Marshall Yardımları sonrasında ağır sanayiler kapatılarak rafa kaldırılır.
 

Evet belki bir millet için önemli bir adım olacak fabrika Marshall Yardımları kapsamında öneri için gönderilen uzmanlar tarafından kapattırılır.
 

Ülkemizde ilk havayolu ulaşımı 1933 yılında küçük pervaneli tek motorlu bir uçakla başlamıştır. Aynı yıl Havayolları Devlet İşletme İdaresi kurulur. Bu idare de 1938 yılında genel müdürlüğe dönüştürülür. 1947 yılında da Ankara – İstanbul – Atine seferi gerçekleştir. Bu kurum daha sonra 1956 yılında Türk Hava Yolları (THY) adını alır. Nihayet günümüzdeki havayollarının temelleri bu şekilde atılır.
 

Türkiye’de Havayolu Taşımacılığı
 

Havayolu taşımacılığı yani lojistiği ülkemizde çok az bir yeri kapsamaktadır. Öyle ki Atatürk Havalimanı yılda 900 ton kargo paketlemektedir. Havayolu taşımacılığının en büyük faydası hızı olsa da burada gümrük işlemlerinin yavaş olması nedeniyle kargonun hızı önemini kaybetmektedir.
 

Şunu unutmamak gerekir ki havayolu taşımacılığı doğru kullanıldığı ve teknoloji ile birleştiği taktirde çok önemli bir sektör olmasının yanı sıra ülke için de faydalı bir sektör olacaktır. Ülkemizde havayolu taşımacılığının yıllık büyüme oranının da yüzde 5 olduğunu eklemekte fayda var.
 

Ülkemizde havayolu taşımacılığında ön plana çıkan Borusan Lojistik sayfasını da ziyaret edebilirsiniz.