Dün abuk sabuk birşey geldi aklıma.

Dedim ki, bir başbakan ya da bakan, herhangi bir yerde, kendisini eleştiren vatandaşa tokat atsa !

Soruya bak.

Herhalde sıcak, beynime kan akışını hızlandırdı.

Neyse, sordum bir kere.

Ne olur?

Korumalar, polisler, başbakana, bakan beye, ‘’dur’’ der mi?

Demez.

Çünkü, tokatı atan devlet büyüğüdür, kanun da bu kavramın yeri var.

Hem o korumanın görevi vatandaşı değil, devlet büyüğünü korumaktır.

Şimdi ortaya çıkıp, tokatı yiyen vatandaşı kim koruyacak demeyin !

Ne yapalım, o da devlet büyüklerini eleştirmesin !

Bunun tersi olsa, yani; vatandaşın biri başbakana sallasa elini, bakan beyi itse usulca?

Anında onlarca polisin ağırlığını vücudunun her noktasında hisseder.

Demek ki, devlet büyüklerinin eylemlerini , vatandaşın yapması hiç hayırlı bir durum değil.

Vatandaş siyasetçiye tokat atar !

Beğenmiyorsa yolunu, yordamını atmalıdır da !

Nerede?

Tabiki sandıkta.

Vatandaşın özgürce konuşabildiği tek alandır o 2 metrekare kabin.

Demokrasi de, o kabinin içinde !

Buna da şükür…