Kimileri diyor ki, ‘’Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’’.

Perhiz; Başbakan Erdoğan’ın, Hürriyet Gazetesi’yle, patronu Aydın Doğan’la kavgası.

Lahana turşusu ise, Ak Parti’nin hemen hergün, Hürriyet’in arka kapağına ‘’evet’’ ilanı vermesi.

Bu lahana turşusu, o perhizi demek ki bozmuyor.

Düşman saydığının gücünü kullanmak, siyasette hep vardı.

Ak Parti’nin Hürriyet’e gönül koymaması, parayı bastırıp hergün ilan vermesi başka, Hürriyet’in haberciliğini, Aydın Doğan’a karşı olmak başka !

Ak Partililer, olayı böyle değerlendiriyor.

Buradan, bilinen bir başka gerçek daha ortaya çıkıyor.

Hürriyet; Türkiye’nin en etkili gezetesi.

Yandaş diye adlandırılan gazetelere verilen ilanın gücü zayıftır.

Ulaştığı kitle, zaten Ak Partili’dir.

Hürriyet öyle değil, tüm yandaşların toplamından daha fazla bir ağırlığı var Hürriyet’in.

Ak Parti’nin, ‘’hayır’’ propagandasında büyük bir yanlış var.

Heryeri ‘’evet’’le donatmak ve o ‘’evet’’lerin altında sadece AK Parti’nin imzasının olması, toplumda ters tepki yaratır.

İnsanlar, heryeri Ak Parti’nin kapatmasını, karşı tarafın mağduriyeti olarak algılayabilir.

Bu mağduriyet; Ak Parti’nin kendi elleriyle yarattığı canavara dönüşebilir.

Bu kadar yoğun propagandaya karar vermeden, paraları savurmadan, keşke sosyolog ve psikologlara danışılsaydı.

Paranın gücünün, vicdanlarda farklı ağırlığa sahip olduğunu keşke birileri Ak Partililere söyleseydi.