Arap dünyasında domino etkisi!

Tunus ve Mısır'da bir aydan az bir süre içinde devlet başkanlarını düşüren halk ayaklanmalarının, hızla reformları hayata geçirmemeleri halinde başka Arap ülkelerinde de liderlerin koltuklarını sallayabileceği düşünülüyor.

Arap dünyasında domino etkisi!
13 Şubat 2011 Pazar 12:52 tarihinde eklendi, 1.099 kez okundu.

 

nus ve Mısır'da bir aydan az bir süre içinde devlet başkanlarını düşüren halk ayaklanmalarının, hızla reformları hayata geçirmemeleri halinde başka Arap ülkelerinde de liderlerin koltuklarını sallayabileceği düşünülüyor. 
    
Ortadoğu Stratejik Etütler Enstitüsü Müdürü Enver Eski, "Arap liderler bundan böyle zamana karşı yarıştalar: Ya hızlıca bir liberal değişimden yana olacaklar ya da akıbetleri Mısır ve Tunus'taki gibi olacak" uyarısında bulundu. 
    
Enver Eski, tıpkı 14 Ocakta sokağın baskısına boyun eğerek 24 yıllık iktidarını bırakıp kaçan Zeynelabidin Bin Ali gibi Hüsnü Mübarek'in de sokağın yanı sıra en yakın müttefiki ABD'nin de baskısıyla 32 yıllık iktidarını bırakmak zorunda kaldığını söyledi. 
    
Ortadoğu Carnegie Merkezi Müdürü Paul Salem de "adaletsizlik, işsizlik ve yolsuzlukla ayaklanan Arap vatandaşı, artık 2 ay öncesinin Arap vatandaşı değil ve 2-3 haftalık gösterilerle bir devlet başkanını düşürebileceğini kanıtladı" ifadesini kullandı. 
    
İktidarın dizginlerini 40 yıldan fazla süredir elinde tutan Libya lideri Albay Muammer Kaddafi gibi birçok Arap lideri, kamuoylarını sakinleştirmek için son haftalarda birbiri ardına toplumsal önlemler ilan etti, siyasi reform sözleri verdi. 
    
Ürdünlü eski bakan Salih El Kallab, "Bu iki ülkedeki halk ayaklanması, bölgenin tamamı üzerinde etkili olacaktır. Tunus ve Mısır'daki değişimi teşvik eden ABD, bunu başka ülkelerde de yapacaktır" görüşünü savundu. 
    
"Sırada kim var? Bunu kimse önceden kestiremez" diyen Kallab, zengin bir petrol ülkesi olan ve Kral Abdullah tarafından başlatılan reform sürecinin, gelenekler ve dinin ağırlığıyla yavaş ilerlediği Suudi Arabistan'ı bunun dışında tuttu. 
    
Eski de "ABD, dünya ekonomisine petrol teminini kötü etkileyebilecek her türlü ani değişimi Körfez monarşilerinden uzak tutma peşinde, ama yine de onlara reform tavsiye edecektir" yorumunda bulundu. 
    
Paul Salem, değişim rüzgarının bu ülkelerde de eseceğini ve liderlerin inisiyatifi ele almamaları halinde bunu halkların yapacağına dikkati çekti. 
    
Tunus ve Mısır'da internetteki sosyal paylaşım ağları aracılığıyla seferber olan gençler tarafından başlatılan ayaklanmanın, "bugüne kadar her türlü değişim gelgitini gidermek için bir korkuluk gibi kullanılan İslamcı aktivizmin sınırlarını aştığını" belirten Paul Salem, "bir ideolojiye itaat etmeksizin yapılan bu ayaklanma, on yıllardır İslamcı hareketlerin başarısız olduğu yerlerde başarılı olmuştur" diye konuştu. 
    
Salem, Mübarek'in düşüşünün Riyad'ın gözünde "güç ilişkilerindeki dengesizliğinin, İslami bir Ortadoğu düşleyen İran lehine derinleştireceği" anlamına geldiğini söyledi ve Arap ülkelerinin ABD ile ittifakının zayıflayacağını, ancak bu ülkelerin ABD'nin nüfuz alanında kalmaktan başka çareleri bulunmadığını ifade etti.