Arda, Barcelona'ya transfer olunca, memlekete bayram erken geldi !

Haberlerde birinci sırada Arda.

Doğduğu ev, futbol topuna ilk dokunduğu Bayrampaşa'nın sokakları, çocukluk arkadaşları, komşuları derin bir haz içinde uzatılan mikrofonlara konuşuyor.

Arda, o kıvraklığını meğerse evinin dar sokaklarına borçluymuş.

Bir komşusu, ''Tipi Tip'' gibi çocuktu'' benzetmesi yaptı.

Yerlerde sürünen Türk Futbolu'nun ezilmişliğini, Arda'nın Barcelona tranferiyle hafifletmeye çalışıyoruz, anlıyorum.

Ama biraz fazla olmuyor mu?

Biri çıksa dese ki, ''Bu ne görgüsüzlük'', ne yanıt vereceğiz.

''Doğru söylüyorsun bilader, daha önce görmedik ki'' desek, heyecanımız, abartılı sevincimiz anlaşılır mı?

Barcelona'da her milletten oyuncu var, hiç duydunuz mu; Barcelona'ya transfer oldu diye bayram eden ülke var mı?

Ülkesinin bilim insanına, sanatçısına, yazarına zırnık değer vermeyen ahali, Arda'nın peşine takılıp, zil takıp oynuyor !

Arda kardeşim; seni şimdi havalara atanlar var ya, yarın ayağına taş değdiğinde, tökezlediğinde tutmazlar, yere düştüğünde üstüne birde tekmeyi patlatırlar.

Unutma, İspanya'ya gitmeden, sevgilinle film izlemek için kapattığın sinema salonunu bahane edip, neler söylemediler.

Arda'cım gaza gelme, ayakların yere bassın, ülke insanın sırtına yüklediği bu sorumluluğu tek başına sana taşıtmaya çalışanlara dikkat et.

Yolun ve bahtın açık olsun.