Bülent Arınç'tan Başbakan'a üstü kapalı sitem

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Belgrad'tan canlı yayınlanan Özel Söyleşi'de gündemi değerlendirdi.

Bülent Arınçtan Başbakana üstü kapalı sitem
08 Kasım 2013 Cuma 15:43 tarihinde eklendi, 3.078 kez okundu.
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç TRT Türk'te 'Özel Söyleşi' programında çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
 
İşte Arınç'ın konuşmasından satır başları:
 
* (Öğrenci evi tartışmaları) Kızılcahamam kampında duyduklarımı söyledim dedi. Ben bildilerimi söylerken yanlış yapmadım Başbakan da öyle bir şey demedi. Ama daha sonra ben sözlerimin arkasında dururum dedi ve bir tezatlık oluştu. Başbakan'ın sözlerinden ben sorumlu değilim. Bu çelişkinin sebebi ben değilim.
 
* Sayın Başbakan izin verirse kararıma saygı gösterirse aday değilim.
 
* Futbol sadece futbol değildir, ben de sadece bakan değilim. Benim bir özgül ağırlığım var. Ve bu özgül ağırlığım başkalarından farklıdır. Ben sadece bir yer işgal eden bir bakan değilim. Meclis başkanlığı yapmışım, demokrasi noktasında, özgürlükler noktasında kendimi ailemi gençliğimi, aşkımı siper etmişim, kırmızı plaka meraklısı koltuğa oturduğunda her şey bitti diyen bir bakan değilim. Benim yıpranmamam lazım, benim hiçe sayılmamam lazım. Sayın Başbakan buna dikkat eder, bu en azından kul hakkıdır.
 
* 19 yaşımda başladığım siyaseti "Bu yaşa geldim daha da devam ettireceğim" demem.
 
* 2007’de Meclis Başkanlığı'nın ardından siyaseti bırakmayı düşündüm.
 
* Ama o dönem şunu düşündüm, benim başkanlığım döneminde Cumhurbaşkanını seçtirmemişlerdi.
 
* Ben tekrar “böyle bir cumhurbaşkanı seçilmesine en azından bir oyumla katkı sağlamalıyım” dedim ve aday oldum.
 
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
 
Bizim önümüzdeki dönemde yeni anayasayı yapmamız mümkün görünmüyor.
 
Ocak’a kadar bitmediyse artık bu iş olmayacak demektir. Kendimizi kandırmayalım.
 
Muharrem ayında Müslümanlar arasındaki ortak değerleri güçlendirmemiz lazım. Aleviler bu ülkenin çok önemli bir parçası bizim can, ciğer kardeşlerimizdir.
 
Geçtiğimiz günlerde TRT’den bir arkadaşımızı Belgrad’da kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet , ailesine başsağlığı diliyorum.
 
Türkiye’den gelip burada okuyan ve şoförlük yapan 20 yaşındaki bir evladımız da ağır yaralandı. Hastanede tedavisi devam ediyor. Doktorlarına özellikle teşekkür ediyorum. Bir an bile başından ayrılmıyorlar.
Hastane içinde bir Kilise var. Oradaki papaz hastalarla konuşuyor onlara moral veriyor.
 
“Peki Müslüman hastalar için ne yapıyorsunuz” dediğimde “İmamımız da var. Müslüman hastalarımız ne zaman isterlerse onunla konuşabiliyorlar” dediler bana.
Türkiye’ye de örnek olması gereken bir şey. Bizim hastanelerimizde de olması gerekir diye düşünüyorum.