CIA'in ağır sorgu teknikleri Senato'da

ABD Senatosu İstihbarat Komitesi, eski ABD Başkanı George W. Bush döneminde CIA tarafından kullanılan tartışmalı sorgulama tekniklerinin çok önemli istihbarat bulgularını ortaya çıkarmadığı tespitini içeren bir raporu onayladı.

14 Aralık 2012 Cuma 21:56 tarihinde eklendi.

 

Komite'nin 3 yıllık çalışmasının ürünü olan 6 bin sayfalık rapor, yapılan gizli oylamada Cumhuriyetçilerin çoğunluğunun itirazına karşın Demokratların desteğiyle, 6'ya karşı 9 oyla kabul edildi.
 
CIA'in, 11 Eylül saldırılarından sonra uygulamaya konulan, suda boğulma hissi veren ''waterboarding'' ve diğer sert sorgulama teknikleri, yasaklanmasının üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala yankısını yitirmiş değil. Yakında vizyona girecek olan ve Bin Ladin'i yakalama sürecini anlatan ''Zero Dark Thirty'' filmindeki El Kaide militanlarına yönelik işkence sahneleri, konuyla ilgili kamuoyundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
 
Komitede rapora dair oylamadaki dağılım, mahkumları fiziksel ve psikolojik baskı yoluyla ''konuşturmak'' için uygulanan tekniklere dair Demokrat ve Cumhuriyetçiler arasındaki bakış farklılığının da devam ettiğini gösteriyor.
 
Rapor kamuoyuna açıklanmadı, ancak Washington Post gazetesinin haberine göre, rapor, mahkumlara ağır sorgulama teknikleri uygulanmasının, CIA'ye, Usame Bin Ladin'in bulunmasına katkı sağlamadığı ve El Kaide'ye karşı yürütülen kampanyada çoğu zaman amaca zarar veren bir etkide bulunduğunu savunuyor. 
   
''Korkunç bir hataydı''
     
Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Demokrat Parti California milletvekili Dianne Feinstein, yaptığı yazılı açıklamada, CIA'ye, gizli cezaevleri ağı inşa etmesi ve ağır sorgulama teknikleri uygulamasına izin veren kararları ''korkunç hatalar'' olarak niteledi.
 
Feinstein, raporun, bu tür zorlayıcı sorgulama tekniklerine başvurulmasının gerekip gerekmediğine dair tartışmalara artık son noktayı koyacağına inandığını belirtti.
 
Kamuoyunun kısmen bile olsa raporun içeriğinden haberdar olmasının aylar, hatta belki de yıllar alabileceği belirtiliyor. Feinstein, komitenin, raporu, onlara bir yorumda bulunma şansı vermek için Obama yönetimine ve CIA'ye sunacağını kaydetti. Bu süreç tamamlandığında, komitenin raporun bir kısmını bile yayınlayabilmek için yeniden oylama düzenlemesi gerekecek. Bu oylamanın, olması halinde, CIA'in olası muhalefeti nedeniyle zorlu geçeceği tahmin ediliyor. 
     
Cumhuriyetçilerin tepkisi
     
George W. Bush yönetiminden, dönemin Başkan Yardımcısı Richard Cheney ve eski CIA Direktörü Michael Hayden'ın aralarında olduğu bazı üst düzey yetkililer, raporun vardığı bulgulara karşı çıkıyor. Cheney ve Hayden, ''waterboarding'', uykusuz bırakma ve bu gibi diğer tekniklerin, Bin Ladin'in izinin sürülmesi ve yakalanmasında kritik ipuçları sağladığını savunuyor.
 
Komitedeki Cumhuriyetçiler de, konuyla ilgili 3 yıldır sürdürülen incelemeye katılmazken, çoğunluğu raporun oylamasında karşı oy kullandı. Komitenin kıdemli Cumhuriyetçi üyesi Saxby Chambliss, ''raporun, CIA'in gözaltı programının tarihçesi ve faydaları hakkında önemli hatalar ve eksiklikler içerdiğini'' savundu.
 
Ancak raporun tespitlerine destek veren Cumhuriyetçi Kongre üyeleri de bulunuyor. 2008 Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin adayı olan, Senato'daki etkili isimlerden Cumhuriyetçi senatör John McCain, komitenin çalışmasının, mahkumlara yönelik ''zalimce'' muamelenin ''sadece prensipte bir yanlış ve ülkenin vicdanında bir leke olmakla kalmadığını, aynı zamanda istihbarat toplamanın etkisiz ve güvenilmez bir aracı olduğunu'' belirtti. 
     
Sivil özgürlükler örgütlerinden rapora övgü
     
Rapor, sivil özgürlükler alanında çalışan gruplardan da övgü aldı.
 
İşkenceye Karşı Ulusal Dini Hareket adlı örgütün Direktörü Rahip Richard Killmer, tüm dinlere mensup Amerikalıların, raporu kabul eden Senato İstihbarat Komitesi'nin üyelerini kutlaması için nedeninin bulunduğunu belirterek, komitenin raporu onaylamasıyla, işkencenin ABD'nin ulusal güvenliğine zarar verdiğini gösteren gerçekleri ortaya koyarak tartışmaları çözüme kavuşturmaya yardım edebilecek bir belge ürettiğini kaydetti.
 
Killmer, açıklamasında şunları kaydetti: 
 
''Tüm dinler bize işkencenin yanlış olduğunu öğretir. Malesef bazı insanlar işkencenin ahlak dışılığı ve yasa dışılığını görmezden geliyor ve ABD'nin saldırılardan korunmasına katkı sağladığını iddia ediyor. Belirsizlik ve korkuların hüküm sürdüğü bir dönemde, bu çevreler bazen ikna edici olabiliyor. Bazıları, yakında vizyona girecek 'Zero Dark Thirty'' filminin işkencenin ABD'nin güvenliği için faydalı olduğunu ve Usame Bin Ladin'in yakalanmasına olanak veren istihbaratı sağladığını öne sürüyor. Bu iddialar, gizli kayıtlara erişimi bulunan, Senato John McCain'in de dahil olduğu kimselerin söyledikleriyle çelişki oluşturuyor. Senato İstihbarat Komitesi, işkenceye dair tartışmaya, raporun bulgularını kamuoyuna açarak son noktayı koyabilir ve koymalıdır.''