Yazarlar

Kadir Çelik
Darbe şerrinden Demokrasi hayrına

Biz, Türk Milleti, Kurtuluş Savaşı sonrası hangi yanlışa ''dur'' dedik.

 

Menderes ve arkadaşları darağacında infaz edilirken, kimileri kutlamalar yapıp, rakı kadehlerini tokuştururken, akademisyenler, entel, dantel ne kadar yalaka varsa postal yalıyordu.

 

O kahredici fotoğrafa isyan edenlerin içinde fırtınalar kopuyor ama sessiz çığlıklarını kimseler duymuyordu !

 

60 ihtilalindeki bu pısırıklık, 12 Mart Cuntacılarının cesaret hapı oldu.

 

Sonrası malum; 12 Eylül 1980.

 

O gece gazetedeydim, tek el silah atılmadan, Evren geldi, ülkenin tepesine oturdu.

 

Doğruyu söylemek gerekirse, sokağa çıkmanın mayın tarlasında yüremek kadar tehlikeli olduğu Türkiye'de, 80 darbesi halkın çoğunluğundan destek buldu.

 

Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu beni dinlemeye başladığında, ilk sözlerim, aradan yıllar geçtikten, güç dengeleri değiştikten, halkın düşünceleri farklı yerlere göç ettikten sonra, darbelerin arkasındaki gerçekleri ortaya çıkarmanın zor olduğunu söyledim.

 

12 Eylül sabahı tankların önüne çıkamayanların, aradan yıllar geçtikten sonra arayışa girmeleri iyi niyetli çabaydı, ama o kadar.

 

Komisyon üyesi Sırrı Süreyya Önder, sözlerime itiraz etti, ''Ben 12 Eylül'de de karşı çıktım hen de silahlı'' dedi.

 

Belli ki Önder, sözleri tam anlamamıştı, ben, darbelere toplum olarak topyekün karşı çıkma kültürünün yokluğundan söz ediyordum.

 

Hayalini kurduğum, tam da 15 Temmuz'da yaşanananlardı.

 

Tankların paletlerinin altına yatanlar, üzerinden 2 tank geçen aslan parçası, tek başına köprüdeki darbecilere posta atan O kadın ve niceleri.

 

Fransızların çok çok yıllar önce verdikleri Demokrasi Savaşı bize 15 Temmuz 2016'da nasip oldu.

 

Kan verdik, can verdik, şehit verdik Demokrasi uğruna.

 

Kurtuluş Savaşı sonrası ilk kez savaştık darbecilerle.

 

Boyun eğmedik, tanklara kafa atanlar gördük.

 

Kim durabilirdi ki bu yürek karşısında ?

 

Uçurumun kıyısından döndük ama bu şer bizi Demokrasi'yle kucaklaştırdı.

 

Kayıtsız şartsız herkes darbecilere karşı tek ses tek nefes oldu, tek yürek gibi attı.

 

Şimdi OHAL zamanı, karar yerindedir.

 

Ama, özellikle polis arkadaşlardan ricam, OHAL'i fırsat bilip, bu kahraman halka kötü muamele etmeyin.

 

Hainleri ararken, vatan aslanlarını kırıp, dökmeyin.

 

 

 

 

 

 

 

Paylaş :