Dinimiz emrediyor; ''Ölüleri hayırla anın''...

Biz ne yapıyoruz, sağlığında yüzüne söyleyemediğimiz sözleri, öldükten sonra arkasından sallıyoruz.

Bunu yapan adamlar da, dindar geçiniyor ya, en çok ona üzülüyorum.

Demirel öldü, yok artık, kalksa O adamlara ağzının payını verir ama mahkemeye vermez !

En ağır eleştirileri yapan gazetecileri bile bugüne değin hiç mahkemeye vermemiş.

Demirel günahsız mı?

Yok mu hiç suçu ?

Olmaz olur mu, hem de dünyalar kadar !

Sormuşlar, ''Yaptığınız en ağır kusur neydi'' diye.

''Hangi birini sayayım'' demiş.

Bugünlerde koalisyon tartışmaları yaşanıyor ya, keşke Demirel sağ olsaydı da gidip ona sorsalardı.

Koalisyonun her türlüsünü kurmuş.

Bunu, ''siyaset uzlaşma sanatıdır'' sözüyle başardığı besbelli.

''Dün dündür'' sözü de, uzlaşma rotasında önemli dönüş noktalarından biridir.

28 Şubat sürecinde herkes Cumhurbaşkanı Demirel'le görüşmek için sıradayken O, bizi seçmişti.

Başdanışmanı Metin Yalman'a, ''Kadir gelsin, delidir, doludur ama iyidir'' demiş.

Gittik Çankaya'da 3.5 saatlik tarihi yayını yaptık.

Yayın sonrası için beni bir odaya davet etti, koltuğa otururken, ''Oh be rahatladım'' sözü dikkatimi çekti.

O süreçte üzerinde büyük baskı vardı

Çayımızı içtik, odadan çıkarken ben kendilerine yol verdim, ''buyur buyur sen geç'' dedi.

Ben ısrar edince, ''Sen misafirsin'' diyerek beni önüne kattı.

Çankaya Köşkü'nde, Cumhurbaşkanı sıfatıyla bile misafiri onurlandıran biriydi Demirel.

Rüyası; Büyük Türkiye oldu her zaman.

Her insan gibi hatalar da yaptı, ama kantarda tartıldığında hizmetleri daha ağır basar.

Bir kez daha Allah rahmet eylesin.