Ergun Babahan eski gazetesine sahip çıktı

28 Şubat’ın bedeli

   

SABAH, İstanbul büyük sermayesinin içine alıp kabullendiği bir gazete değildi. Beyaz Türkler’in sokak çocuğu bulduğu bir kadrosu vardı.

 

28 Şubat, SABAH’ın bir anlamda İstanbul sermayesine giriş töreni gibi oldu. Ancak gelişmeler, bu kabulün bir kaç üst düzey yöneticiyle sınırlı olduğunu, başta kurucu sahibi olmak üzere diğer isimlere tepkinin sürdüğü ortaya çıktı.

 

28 Şubat’ın en açık bedeli de Dinç Bilgin ve ailesine ödettirildi, bugün de ödettirilmeye devam ediliyor.

 

Bankasına elkonulduğu gün uçağına atlayıp Türkiye’ye gelen Bilgin önce rakip medyanın linç girişimine uğradı. (O günlerin gazetelerine bakarsanız, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.)

 

Ardından asker-medya ve iş dünyasından oluşan bildik yapı tarafından sürdürülen kampanyayla tutuklanması sağlandı.

 

Bu kararın verilmesinde başrol oynayan savcıların çocukları, rakip grupların şirketlerinde yüksek maaşla işe alındı, kararın arkasındaki siyasilerle de kankalık sürüyor.

 

Şimdi hak ve adalet çağrısı yapanların büyük çoğunluğu o günlerde bu işlerin göbeğindeydi.

 

Ama Allah’ın sopası yok, keser döndü, sap döndü ve geçmişi ellerindeki medya gücüyle örtmeye çabalayan, yakın geçmişin günahlarıyla yüzleşmekten kaçınanların hesap verme günü geldi.

 

28 Şubat rövanşizme dönüşmesin ama 28 Şubat olmasa, Ergenekon, Balyoz, Sarıkız gibi son 10 yılın karanlık girişimlerinin de olmayacağı göz önünde tutulsun.

 

Hükümet devirmeye çalışıp başarısız olanlar bunun hesabını veriyorsa, hükümet devirmek için tezgah kurup bunu başarmış olanların haydi haydi vermesi gerekir.

 

Ergun BABAHAN / STAR GAZETESİ