Gazeteciler aman dikkat !

UZUN süre masa başında oturan, saatlerce ayakta kalan ve kamera gibi ağır ekipmanlarla çalışan gazeteciler omurga merkezli ağrıları sıkça yaşıyor. Çalışanların kendilerine ergonomik alan oluşturması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Bekir Yavuz Uçar, "Masa başında geçirdiğiniz bir saatten sonra beş ilâ on dakika arasında ellerinizi ve omurganızı dinlendirin" dedi.

Gazeteciler aman dikkat !
10 Ocak 2018 Çarşamba 14:52 tarihinde eklendi, 2.181 kez okundu.
 
 
Zor şartlar altında çalışan gazetecilerin omurga merkezli ağrılarla karşılaştığını söyleyen Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Tramvatoloji-Omurga Cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Bekir Yavuz Uçar, bu rahatsızlıklar hakkında tavsiyelerde bulundu. Eğilmeden yazı yazılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Bekir Yavuz Uçar, "Omurgada şiddetli boyun, sırt ve bel ağrıları yalnız veya birlikte görülebilir. Ana kural objeye doğru eğilmemektir. Objeyi kendimize doğru çekerek, yaklaştırmalısınız. Omurga dik pozisyonda olmalı ve eğilmeden yazı yazılmalıdır. Göz hizasına gelebilmesi için bilgisayar altına destek konulmalıdır" diye konuştu.
 
"KAMERAMANLAR EKİPMANLARINI ÇÖMELEREK ALMALI"
 
Kameramanlara ekipmanlarını çömelerek alması tavsiyesinde bulunan Doç. Dr. Bekir Yavuz Uçar, "Kameramanlar yerden eğilerek değil, çömelerek ekipmanlarını almalıdır. Haber yazarken gazetecilerin hareket eden tek organları elleri ya fare tıklanıyor ya da klavye tuşlanıyor. Bundan dolayı en sık karşılaşılan rahatsızlık karpal tünel sendromu denen el bilekte sinir sıkışıklığı oluyor. Elde uyuşukluk ve güç kaybı oluşturabilen bir durumdur. Bu nedenle hastalık oluşmadan önlem almak en doğru olandır. Ana kural ise masa başında bir saatten fazla zaman geçirmemektir. Bir saat sonra beş ilâ on dakika arasında ellerimizi ve omurgamızı dinlendirmektir. Bu sizin bedeninize yapabileceğiniz en güzel ve sağlıklı yatırımdır” şeklinde konuştu.
 
"AYAKKABI SEÇİMİNİZE DE DİKKAT EDİN"
 
Sağlıklı şekilde yaşlanmanın koşullarından birinin ayak sağlığı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Uçar ayakkabı şeçimi konusunda şu tavsiyelerde bulundu:
 
“Bu konuda çok basit bir kuralım var. Ayakkabıcıya gidin. Tüm ayakkabıları deneyin. En rahat ettiğiniz ayakkabı sizin için ortopedik ayakkabıdır. Ayaklarınızı tek tip bir kalıba sokmayın. Her insan farklıdır. Her ayak farklıdır. Bu nedenle bu sorunun tek kalıp cevabı yoktur. Ortopedik ayakkabı zaten yoktur, anatomik vardır. Bir ayakkabının ortopedik olması demek, kişiye özel tabanlık yapılması demektir. Çünkü taban aynı parmak izi gibidir. Her ayak tabanı farklıdır.”
 
"HER GÜN BİR SAAT YÜRÜYÜN"
 
Evde bulaşık yıkamanın, çamaşır asmanın ve ofis içinde dolaşmanın hareket etmek olarak görülmeyeceğini söyleyen Uçar şöyle devam etti:
 
"Omurlarımız arasındaki süspansiyon vazifesi gören disklerimiz sıvı içeriklidir. Hareketsiz kaldığımızda disklerdeki sıvı azalır omurlarımız birbirleri ile sürtünmeye başlar.  Ağrı oluşur,  ilerleyen yıllarda omurga kireçlenmelere kadar gidebilir. Ellerde ve kafada ağırlık olmadan kendinize ait bir zamanda özgürce Her gün en az 1 saat yürüyün.”
 
Bel ve boyun fıtığı ameliyatı olacaklara uyarılarda bulunan Doç. Dr. Uçar, ağrının bir ameliyat kriteri olmadığını vurgulayarak, güç ve fonksiyon kaybı geliştiği zaman kişinin ameliyat olması gerektiğinin altını çizdi.