Yazarlar

Kadir Çelik
Hangi cemaat ?...

Hanefi Avcı kitabında, emniyet içindeki cemaat mensuplarını yazdı.

Bu yeni bir olay değil ki, ‘’cemaat’’, emniyet içinde hep vardı.

Bugün, cemaat mensuplarının hizmet ettikleri isimler farklı sadece.

Dün bu kadar güçlü değillerdi.

Ve, o cemaatçilerin, emniyeti ele geçirmek diye bir hedefleri yoktu.

Onlar; hizmet ettikleri, bulundukları makamları borçlu oldukları siyasilerin kirli çamaşırlarını yıkarlardı.

Ya da, tozu toprağı, kiri pası halının altına süpürürlerdi.

Sadettin Tantan ketumluğu bırakıp, lafları ağzının içinde ezmeden bir anlatsa, Türkiye asıl o zaman yerinden oynar.

Hanefi Avcı yazdı, Tantan neyi bekliyorum anlamış değilim, ilk karşılaştığımda soracağım.

Emniyet içinde bugün varlığı tartışılan cemaat yapılanmasının temelleri yıllar öncesinden atılmış.

İş bugün öyle bir noktaya gelmiş ki, dindar olmak artık yeterli değil.

Mensup olduğun cemaat hangisi?

İşte bu soru, önemli görevlere gelmenin kapısını ya açıyor ya da ardına kadar kapatıyor.

Milli Görüşçü olarak bilinen iki genel müdür yardımcısının başına gelenler, emniyet içindeki kavganın sonucu olduğu iddia ediliyor.

Bir kurumda, o kurum ki, Anayasa’da ‘’zabıta’’ olarak anılan, mensupları silahlı, görevi, rejimi, vatandaşın canını, malını, namusunu korumakla görevli ise, bu sözler, iddialar insanı ürkütüyor.

Cumhurbaşkanı Gül, bu iddialar karşısında, Devlet Denetleme Kurulu’nu mutlaka görevlendirmeli.

Ben, Hanefi Avcı’nın, ‘’Devletin kurumlarını cemaatler yönetiyor’’ iddiasına inanmak istemiyorum.

Devletin denetim kurumlarının, Avcı’nın iddialarını çürütecek araştırmalarının sonuçlarını dört gözle bekliyorum.

Dilerim, Hanefi Avcı haklı değildir.

Paylaş :