İtaat.
Ve biat.
İşte bu iki kelimedir Türk siyasetçisini şekillendiren.
İtaat etmeyene, yani söz dinlemeyene, liderin sözlerine karşılık verenlere, sorgulayanlara ve hesap soranlara yer yoktur.
Biat etmeyen, yani; kayıtsız şartsız liderinin egemenliğini tanımayanların kaderi, hain damgası yemektir.
‘’İtaat et, rahat et’’ derler, doğrudur, itaat edenin yolu açık olur, başı ağrımaz.
İtaat ve biat kültürü, Batı’da yoktur, Doğu’ya özeldir.
Ve her kul, itaat ve biat edenleri sever.
Bunun sonu kendini tanrı gibi görmeye kadar gider.
Erbakan ilerlemiş yaşına rağmen, hala sözlerine itaat edilmesi emri veriyor.
Kime mi, tabiki Numan Kurtulmuş’a.
Ben Kurtulmuş’un yerinde olsam, ‘’Hocam, ben de senin Milli Görüş gömleğini çıkardım’’ derim.
Bu söz, SP’deki devrimin son noktası olur.
Ve SP, bir avuç insanın değil, Türkiye’nin partisi olur.
Ama olmaz, Kurtulmuş’a yedirmezler.
Liderlerine biat edenler, Numan Kurtulmuş gerçeğini görmezler, göremezler.
Onların görevi, Erbakan’ın sözlerine itaat etmektir.
Göreceksiniz, Erbakan’ın yeni kurultay önerisi hayata geçecek, Kurtulmuş’u liderlik koltuğundan indirerek Erbakan’I sevindirecekler.
Erbakan ve biat edenleri sevinecek, ama SP kaybedecek.