Manisa'da Paralel Yapı'ya operasyon yapıldı, çok kişi gözaltına alındı, aralarında kadınlar vardı.

Ve, O kadınların elleri kelepçeliydi.

Bizim sitede de haberi gördüm, dikkatimi çekti ama üzerinde çok durmadım.

Kadın şüphelilerin ellerinin kelepçelenmesi, fotoğraflarda kelepçelerin daire içine alınarak belirginleştirilmesi olayı büyüttü !

Başbakan Davutoğlu devreye girdi, kelepçeli gözaltılarla ilgili soruşturma talimatı verdi ve jet hızıyla olayın faturası Manisa Emniyet Müdürüne kesilerek açığa alındı.

Bilmediğimden soruyorum, gözaltına alınan kişiler her kim olursa olsun, kelepçe takılarak mı emniyete götürülür?

Bazı gözaltı uygulamalarında, kelepçe takmama ya da takma istisnası var mıdır ?

Kadın şüphelilere kelepçe takmak yasak mıdır?

Kelepçe takılma talimatında, cinsel ayrımcılık varsa, bu uygulama kişilerin hayat görüşlerine göre farklı farklı mı uygulanır?

Demek istediğim şu; eğer bir kanun, yönetmelik varsa, bu hiçbir şey gözetilmeden herkese eşit uygulanmalıdır !

Kişinin suçu ne olursa olsun, kanunlar önünde herkesin eşitliği ilkesi sonuna kadar, köküne kadar korunmalıdır.

Ama; gözaltına alınan kadınların kelepçeli o fotoğrafları, benimde hiç hoşuma gitmedi.

Bu düşüncemin, kadınların türbanlı olmalarıyla hiç mi hiç ilgisi yok.

İtirazım, o kadınların henüz şüpheli olmaları, belki de ifadeleri alındıktan sonra savcı serbest bırakacak.

Peki o zaman, kelepçenin açtığı yaraları kim kapatacak ?

O kadın çocuklarının yüzüne nasıl bakacak ?

Annelerinin elleri kelepçeli gazete küpürlerini okulda arkadaşlarının elinde gören çocuğun yaşayacağı depremin çöküntüsünü, kim, nasıl tamir edecek  ?

Yapmayın, kim olursa olsun, kimseye haksızlık yapmayın.

Başı bağlı, başı açık, Alevi, Sünni, Kürt, Türk kim olursa olsun, herkes kanunlar önünde eşittir, eşit olmak zorundadır, bunu koruyun, yüreklerimizde, vicdanlarda derin yaralar açmayın.