Yazarlar

Kadir Çelik
Laiklik olmasaydı !

Meclis Başkanı İsmail Kahraman yılların siyasetçisi.

 

''Milli Görüş'' geleneğinden gelen Kahraman, Erbakan'ın önemli adamlarındandı.

 

Erdoğan'ın isteğiyle, siyaset yaşamının en demlenmiş vaktinde Meclis Başkanı seçildi.

 

Tam da tartışmaların en hızlı anında ''Yeni Anayasa'da laiklik olmamalı'' diyerek, yüklü gündemimize yeni bir tartışma konusu daha kattı.

 

Ve, başta kendi partisi olmak üzere kimseden yüz bulamadı, dahası, salvo atışlarla sağdan soldan dövüldü.

 

Sonrası malum; geri vites ve hiç kimseyi tatmin etmeyen düzeltme cümleleri.

 

''Benim şahsi fikrim'' diyor başkan, ama sözlerinin arkasında dik duramıyor.

 

Evet, Meclis Başkanı'nda şahsi fikri olur, ama yeni Anayasa çalışmalarında bir uzlaşma zemini aranırken, bu şahsi düşünceler ortaya dökülmez.

 

Can alıcı bir kavramı, en sert ve en açık biçimde Anayasa'dan çıkarmayı teklif ederseniz, partiler arasında nasıl arabulucu olup, uzlaşma sağlayacaksınız ?

 

Kahraman, denize laiklik oltasını att ama kimse O oltaya gelmedi.

 

Önce kendi partisi ve O'nu başkanlık koltuğuna taşıyan Erdoğan'dan tepki geldi.

 

Erdoğan, 2011 yılında Mısır'da yaptığı laiklik konuşmasına vurgu yaparak, Kahraman'ın teklifini elinin tersiyle itti, attı.

 

Evet, bu ülkede kimileri siyasi kinlerini ve kavgalarını laiklik üzerinden görmeye kalkarak, haksızlıklara ve mağduriyetlere yol açtılar.

 

Bu gerçek, laiklik kavramının varlığını ortadan kaldırmaz, kaldıramaz, kaldırmamalıdır !

 

''Yeni Anayasa'da laiklik olmamalı'' diyen Kahraman da, şu an oturduğu koltuğu, laik eğitim sisteminin ülke insanına sağladığı eşitliğe borçludur !

 

 

 

 

 

 

 

 

Paylaş :